Amed 8 Mart’ta hazır: Kadınlar barışı haykıracak
Amed’de kadınlar, 8 Mart’ta İstasyon Meydanı’nda buluşarak barış için yan yana duracak. Hazırlıkların devam ettiği miting öncesinde konuşan tertip komitesi üyeleri, “Barış ve kimlik mücadelemizle alanda olacağız” sözleriyle kadınlara çağrıda bulundu.

MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- Kürdistan kentlerinde kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yapacakları eylem ve etkinlikler için çalışmalarını hızlandırdı. Birçok noktada kadınlar; buluşma, şölen ve eylemler düzenleyecek. Kadınlar bu yıl geçmiş yıllardan farklı olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısının coşkusu ile alanlara akacak. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki belediyelerin yoğunluklu olarak etkinlikler düzenlediği yerlerde 7-9 Mart tarihleri arasında kadınlar bir araya gelecek. 8 Mart günü Amed’de final mitingi yapılacak. Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde hazırlanan miting, “Kadın kırımına isyan ediyor, özgürlüğe yürüyoruz” sloganıyla İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirilecek.
8 Mart Mitingi Tertip Komitesi üyeleri, Amed’in son yılların en coşkulu kutlamasına tanıklık edeceğini belirterek, bu 8 Mart’ın barış ve kadın mücadelesini daha da büyüteceğini ifade etti. Kadınlar 8 Mart günü barış taleplerini daha güçlü bir şekilde dile getirirken aynı zamanda ekonomik kriz, güvencesiz çalışma, kadına yönelik şiddet ve derin yoksulluğa karşı da sözlerini söyleyecek.
‘Kadın kırımına karşı özgürlüğe yürüyoruz’
Miting Tertip Komitesi’nden ve Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Esra Çiçek Mercan, DAKAP çatısı altında kentteki bütün kadın bileşenlerinin yer aldığı bir 8 Mart çalışması yürüttüklerini anlattı. Esra Çiçek Mercan, “Biz kadınlar bu seneki 8 Mart’ı var olan koşullara rağmen daha umutlu ve mücadele içerisinde geçirmeye kararlıyız. Ülkede var olan gündemler, kadına dönük artan şiddet, derin yoksulluk ve kadın cinayetleri her ne kadar bu süreçte bizleri zorlasa da biz umudumuzu diri tutmaya devam ediyoruz. Bu seneki şiarımızı seçerken de çok düşündük ve kadın kırımına karşı özgürlük mücadelesine şiarımızla da dikkat çektik. Baktığımızda 2024 yılı gerçekten kadın kırımının ayyuka çıktığı bir yıl oldu. Buna rağmen biz kadınlar taleplerimizi haykırmaya devam ettik. O umutla bizler barışa ve özgürlüğe yürüyeceğiz” dedi.
‘İktidarın politikaları çözüm olmuyor’
Alanlarda sömürü düzenini ve kadınların maruz kaldığı ekonomik şiddeti haykıracaklarını belirten Esra Çiçek Mercan, şöyle konuştu:
“Bildiğiniz üzere 2025 yılı aile yılı olarak ilan edildi. Aile yılı olarak ilan edilmesinin çok iyi niyetli olmadığını, kadınları eve hapseden, kadınları erkek egemen zihniyet içerisinde evde tutmaya çalışan tamamen erkeğin iktidar olduğu bir düzen olarak görüyoruz. Aile yılı tanımı ve bu noktada yapılacak çalışmaların kadınların yaşadığı sorunlara çözüm olmayacağını iyi biliyoruz. Kadınlar bugün bütün şiddet türlerini aynı anda yaşıyor. Bunların başında da ekonomik şiddet geliyor. Bu 8 Mart’ta kadının görünmeyen emeği ve güvencesiz çalışma süreçlerini yeniden gündeme getireceğiz. Bu noktada eşit ücret direnişi ve emek sömürüsüne karşı mücadelemizi de yeniden meydanlarda haykıracağız.”
‘8 Mart alanında olup hafızamızı koruyalım’
Tertip Komitesinde yer alan bir diğer isim olan Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Cansel Talay ise çalışmalarının hızla devam ettiğini ifade ederek, kadınları hafızalarını korumak adına alanlara davet etti. Cansel Talay konuşmasında şunları söyledi:
“Maalesef bu sene kadınlar için çok zorlu bir yıl oldu. 2024 yılından bugüne kadın cinayetlerindeki artış çok fazla oldu. Ekonomik baskılar, toplumsal baskılar en çok kadınların üzerinde etkisini gösterdi. Bütün bu karamsar tablo ve en nihayetinde de kadınların bu sorunlara yönelik çözümlerinin aleyhine hükümet tarafından ‘aile yılı’ rotası belirlendi. Bütün çözüm önerilerimizin aksine bu rota maalesef ki önümüzde karanlık bir tablo olduğunu gösteriyor. Yine ileriye dair de ümitli olmamıza engel oluyor. Bütün bunlarla mücadele etmek ve en başta da dayanışmayı örmek için 8 Mart, 25 Kasım bu tür günlerin önemini çok iyi biliyoruz. Bu nedenle 8 Mart gününün kentteki bütün kadınlar ve kız çocukları için dayanışmayı büyüten keyifli bir gün olmasını hedefliyoruz. Hafızamızı koruyarak ve yayarak bütün genç kadınları ve kız çocuklarını yine emekçileri alanlara bekliyoruz.”
‘Kadınlar hem kimlik hem de cins mücadelesi veriyor’
Eğitim-Sen Amed 2 Nolu Şubesi Kadın Sekreteri Arzu Koç da kadınların 200 yıl önce başlattığı mücadeleyi daha güçlü bir şekilde sürdürmeye devam ettiklerini ifade etti. Sistemin bu mücadeleyi her daim tehdit olarak gördüğünü ve korktuğunu belirten Arzu Koç, kadınların kamusal alanda yaşadıkları sorunlara dair ise şu sözlere yer verdi:
“Özellikle baktığımızda kamusal alanda kadınların eve çekilmek istenmesi de bu korkunun bir sonucu. Kadınlar bilinçli bir şekilde esnek çalışma, güvencesiz esnek çalışma politikaları adı altında evde aslında sosyal hizmetlerin yapılması gereken işleri de yapmakla yükümlü haline getirilmek isteniyor. Özellikle Kürdistan'da yaşayan Kürt kadınları bugün hem ekonomik krizle, yoksullaştırmayla karşı karşıya bırakılıyor. Bunun yanı sıra ciddi bir özel savaş politikası ve kimlik mücadelesi yürütülüyor.”
‘Sömürüsüz ve adil bir yaşam istiyoruz’
Barış çağrılarını 8 Mart günü alanda yeniden haykıracaklarını ifade eden Arzu Koç, “Bugün bu mücadeleye yön veren de ‘Jin Jiyan Azadi’ sloganı ile beraber Rojava’daki kadınların direnişi oluyor. Rojava’da hayata geçen devrim bütün dünya kadınlarına örnek oluyor. Bu noktada bu felsefenin bütün dünyaya yayılması bir tesadüf değildir. Buradan aldığımız güçle bizlerde Amedli kadınlar olarak 8 Mart günü özgürlüğü haykıracağız. Yine barış mücadelemizi daha da güçlendireceğiz. Savaşları çıkaran eril zihniyet ve ulus egemenlere karşı en güzel cevabı kadınlar olarak barış sesi ile vereceğiz. Kadınlar olarak sömürüsüz, özgür, barış dolu ve adil bir yaşam istiyoruz” şeklinde konuştu.