‘Alevi katliamının faillerinden hesap sorulmalı’
Suriye’nin kıyı kentlerindeki Alevi katliamlarına ilişkin kampanya başlatan Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Örgütleri Ortak Faaliyet Platformu üyeleri, katliamı kınayarak faillerinin cezalandırılmasını istedi.

ŞÊRÎN MUHAMED
Qamişlo- Suriye’de cihatçı Heyet Tahrir El Şam’ın (HTŞ) geçici yönetim ilanından sonra toplumun birçok kesimine yönelik hak ihlalleri haberleri geldi. Bunların başında da Suriye’nin kıyı kentleri Lazkiye ve Tartus gibi Alevi toplumunun yoğun yaşadığı bölgelerden gelen katliam haberleri yer alıyor. Alevilere yönelik 6 Mart’ta başlayan katliam saldırılarına toplumun her kesiminden tepki gelmeye devam ediyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Örgütleri Ortak Faaliyet Platformu, yaşanan katliam, baskı ve hak ihlallerine karşı “Suriyeli Kadınlara Destek Sahil Kentlerindeki Katliamları Durdurmanın Temelidir” sloganıyla 24 Mart’ta kampanya başlattı.
Kampanya kapsamında; kıyı kentlerindeki kadınlar için yardım kampanyası, kadınların sesini uluslararası alana duyurmak için imza toplanması, uluslararası kurumlara mektup, protesto eylemleri, yürüyüşler, kültürel etkinlikler, çalıştay, dijital medya kampanyası gerçekleştirilecek. Platform ayrıca, tüm Suriyeli kadınlara, kıyı kentlerindeki kadınlarla “Eşit ve adil bir Suriye inşa etme girişimlerimizi birleştirmek için hamleye destek olun” çağrısı yaptı.
‘Alevi ve Efrînli kadınların yaşadıkları aynı’
Sara Örgütü üyesi Tekoşîn Muhammed, Alevilere dönük katliamı engellemek amacıyla kampanyayı başlattıklarını söyleyerek, “Sivillere yönelik işlenen tüm ihlaller, otoriter ve aşırıcı bir zihniyetin ve çok sesliliği kabul etmeyen bir rejimin sonucu” dedi ve Efrîn’den Türk devletinin işgal saldırıları sonucu göç etmek zorunda bırakıldıklarını hatırlattı. Tekoşîn Muhammed, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kıyı kentlerindeki kadınlarla, Efrînli kadınların bugün yaşadıkları aynı. Bu yüzden kadınlar ihlallere karşı birleşmeli ve onlara karşı durmalıdır. Çünkü sorunumuz her nerede olursak olalım aynıdır. İnsan hakları örgütlerine ve sorumlu taraflara, sivillere ve özellikle kadınlara yönelik işlenen suçların ve ihlallerin önlenmesi için gereken adımları atmaya çağırıyoruz.”
‘Alevi toplumunun varlığını yok etmeyi amaçlamaktadır’
Kuzey ve Doğu Suriyeli Alevi toplumundan olan Yasmine Ceber de yaşanan Alevi katliamına tepki göstererek, "Kuzey ve Doğu Suriye bölgesinde bulunan Alevi toplumu adına, Suriye kıyılarında kadınlara yönelik işlenen ihlalleri kınıyoruz" dedi. Aynı zamanda Kuzey ve Doğu Suriye'deki ortak yaşam deneyimine de değinerek, "Bölgedeki tüm halklar bir arada, tek yürek olarak yaşıyor, bölge halkları arasında hiçbir ayrım veya farklılık yok" diye belirtti.
Yasmine Ceber, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Alevi halkımıza yönelik işlenen ihlalleri kabul etmiyoruz, biz barışçıl bir halkız ve hiçbir halkın dışlanmasını veya ihlallere uğramasını istemiyoruz. Geçiş hükümetiyle yapılan anlaşmadan sonra, hepimiz için iyi bir dönemin başlayacağına dair umutlarımız vardı ancak Şam’ın cihatçıları halkımıza yönelik bahanelerle ve asılsız suçlamalarla katliamlar işliyor. Bu sistematik katliamlar Alevi toplumunun varlığını yok etmeyi amaçlamaktadır. Herhangi bir halkın dışlanması, Suriye'deki tüm halkların yok olmasına yol açar. Farklı halkların birlikte varlığı, Suriye'nin demokratikleşmesine ve barışın tesisine katkıda bulunur. İnsani ve hak örgütlerini müdahale etmeye ve Suriye kıyılarındaki halkımızı katliam ve sürgünlere karşı korumaya çağırıyoruz. Dünya biliyor ki siviller öldürülüyor, bu sessizlik sona ermelidir"