Abluka ve saldırı altındaki Gazze’de gıdaya erişim mücadele gerektiriyor
Gazze’de Cihan Abdüsselam ve Nesrin Siyam’ın hikayeleri, abluka altındaki kadınların yaşadığı zorlukları gözler önüne seriyor; çünkü gıdaya erişim artık günlük bir mücadele halinde ve büyük risk barındırıyor.

RAFIF ESLEEM
Gazze- İsrail’in Gazze’ye dönük 7 Ekim 2023’te başlayan saldırıları sonrasında 55 binin üzerinde insan yaşamını yitirirken, yüz binlercesi de göç etmek zorunda kaldı. 19 Ocak 2025 tarihinde İsrail ve Filistin arasında esir takasları üzerinden yapılan anlaşma sonrası uygulamaya sokulan ateşkes ardından halk enkaza dönen Gazze’ye geri dönerek, çadırlarda yaşamaya başladı. Fakat İsrail, 18 Mart’ta ateşkesi bozarak, saldırılarını yoğunlaştırdı. Son üç aydır da saldırılarla birlikte Gazze’ye dönük sıkı bir abluka uygulanıyor.
Temel insani ihtiyaçların ve un gibi temel gıda maddelerinin de kente girişinin engellenmesi halkın yaşamını riske atıyor. Son olarak da sivil toplum örgütlerinin yardım dağıtımı sırasında İsrail’in halka ateş açması sonucu çok sayıda Gazzeli yaşamını yitirdi.
Ailesine yiyecek sağlamak için hayatlarını riske atan Nesrin Siyam ve Cihan Abdüsselam’ın hikayesi hem zorlukları hem de direniş ve umudu anlatıyor.
‘Çocukları oyalamaya çalışıyorum’
Beş çocuğuna tek başına bakmak zorunda kalan Cihan Abdüsselam, sivil toplum örgütlerinin halka kısıtlıda olsa yardım ettiğini belirterek, “Eskiden Gazze’ye yardım malzemeleri girdiğinde durum daha iyiydi. UNRWA her ay her aileye acil un dağıtıyordu. Şimdi ise getirilen bir kilo un bir öğüne bile yetmiyor. Sabah akşam çocukları oyalamaya çalışıyorum ama akşam olunca çocukların zayıf bedenleri açlığa dayanamıyor” sözleri ile yaşadıklarını anlattı.
Saldırı altında yardım için sınır kapısına gidiyor
Yardım almak için Refah Sınır Kapısı’ndaki ABD’ye bağlı yardım kurumuna gittiği sırada İsrail tarafından üzerlerine ateş açıldığını anlatan Cihan Abdüsselam, çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği saldırıdan yara alarak kurtulduğunu fakat gıda alamadığı için diğer gün tekrar sınır kapısına gittiğini kaydetti. Cihan Abdüsselam, devamında şunları anlattı:
“O gece orada kaldım. Sabah saat 5’te İsrail askerleri insanları sürünerek hareket etmeye zorladı. Tanklar ve uçaklar ateş açarak, ayağa kalkmamızı engelledi. Saatler süren sürünme sonunda bir tıbbi noktaya ulaştığımda bayılmışım. Kendime geldiğimde yardım noktası boşalmıştı. Sonrasında Nablus kavşağında yardım kamyonlarının olduğunu duyunca oraya gittim. Çocuklarım için her gün oraya gidiyorum.”
Onun için önemli olan çocuklarının aç kalmaması
Cihan Abdüsselam gibi Gazze’de sessizce günlük savaşlarını veren birçok kadın var. Bunlardan biri de sadece çekiç ve taşlarla çalışan Nesrin Siyam. Yoldan geçenler onun yol ortasında taşları kırmasına şaşırıyor. Bu ağır ve sert iş zor ama Nesrin bu zorluklara alışmış, kaba sözlere kulak asmıyor. Onun için önemli olan çocuklarının aç kalmaması. Nesrin günde yaklaşık 7 dolar kazanıyor. Bu para Gazze’de iki ekmek almaya bile yetmiyor ama o çocuklarının hayatını sürdürmesi için elinden geleni yapıyor.
Nesrin yaşam mücadelesi veriyor
Eşi, savaşın yoğun olduğu sıralarda İsrail saldırısında yaşamını yitiren Nesrin Siyam, yardım aldığı sırada İsrail ateşinde yaralananlardan. Çocuklarını sadece ekmek ve kekikle beslediğini söyleyen Nesrin Siyam, kekiğin normalde zeytinyağı ile tüketildiğini fakat zeytinyağının kentte yok denecek kadar az olduğunu ve olanında pahalı olduğunu ifade etti.
Taş kırmak yerine odun fırını veya küçük bir tezgâh açmayı düşündüğünü söyleyen Nesrin Siyam, abluka nedeniyle odun ve temel gıdaların çok kısıtlı olduğunu belirti. Savaşta anne babalarını kaybeden eşinin kardeşinin çocuklarını da yetiştiren Nesrin Siyam, gün sonunda evi için su taşıyor, yemek hazırlıyor, çocukların kıyafetlerini yıkıyor ve un yoğurup ekmek yapıyor.
Nesrin Siyam, yaşamak ve çocuklarını yaşatmak için en zor koşullarda bile mücadele ediyor.