Abdullah Öcalan: Basının rolünü oynaması tarihsel sorumluluktur
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Yarışması ödül törenine gönderdiği mektupta, sözün hakikatle buluştuğunda yaratıcı ve etkili olduğunu belirterek, basın çalışanlarının tarihi sorumluluğunu hatırlattı.

Haber Merkezi- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 32’nci Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Yarışması ödül törenine mektup gönderdi.
Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mektup şöyle:
“1970'Ier ortamı Kürtler açısından iyi anlaşılmak durumundadır. İnkâr ileri boyutta. Kaçış çok ileri boyutta. Kürt adını bile kendisine koymaktan kaçınıyor, ortam inkârla örülmüş. Adını bile söylesen, her şeyi kaybettin demektir. 1970'lere girişte tarihsel bir dönüşüm yapmak istiyordum. İstanbul'da derneklere giderek ilk hamlemi yaptım. ‘Kürt kavramını kullanayım’ dedim ve kullandım. Musa Anter'i de ilk kez orada gördüm. Bu ilk ve son görmemdi.
Ape Musa çok kıymetlidir, değerlidir. 1940’lardan sonra ilk ses çıkaranlardandır. Belki de İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra tek ciddi yurtseverdi. Tek başına bir parti gibi hareket etti. Yarım asır bir tek parti gibi davrandı. Parti kurmamış, fakat Kürtler için edebiyat yoluyla bir şeyler söylemeye çalışmıştı. Edebiyat konusunda Yaşar Kemal ne ise o da odur. Yaşar Kemal Türkçe’de o da Kürtçe’de. Bu çok değerliydi. Bu anlamda ilksel bir özelliği var. Zaten öyle olduğu için kontralar tarafından katledildi.
Kendisi ile İstanbul’daki görüşmemizde kısa da olsa birlikte yürüme imkanımız oldu. Bize nasihati vardı. ‘Kendinize sahip çıkın’, dedi. Biz de onu yapmaya çalıştık, hala çalışıyoruz. Oradan bugüne geldik.
Şu anda da Barış ve Demokratik Toplumun inşası amacıyla bir süreç yürütüyoruz. Bunun başarısı da özlü ve değerli bir çaba gerektirecek. Başarıya dair inancım ve umudum yüksektir.
Sözün hakikatle buluştuğunda çok etkili olduğu; yaratıcı ve yürütücü olduğu unutulmamalıdır. Bu hakikatle değerli basın çalışanlarının bu konuda sorumlu ve katkı sunucu rolünü oynaması tarihi sorumluluk durumundadır.
Sözlerime son verirken özgür basın şehitlerimizi saygıyla anıyor, Musa Anter’in izinden yürüyerek ideallerini gerçekleştirmeye çalışan basın çalışanlarına başarılar diliyorum.”