Şengal’deki kadın gazetecilerden İran’a: İdam kararını geri çek
Pexşan Ezîzî ve Şerife Muhammedi’ye verilen idam kararına tepki gösteren Şengal’deki kadın gazeteciler, İran’a “İdam kararını geri çek” çağrısında bulunarak, kadınların erkek-devlet sistemine boyun eğmeyeceğini söyledi.
HÊVÎDAR ŞENGALÎ
Şengal- İran’da gazeteci Pexşan Ezîzî ve işçi hakları aktivisti Şerife Muhammedi’ye verilen idam kararına ilişkin tepkilerini dile getiren Şengal’deki kadın gazeteciler, mücadeleci kadınların sesinin bastırılamayacağının altını çizdi.
‘Kadınlar özellikle hedef alınıyor’
Gazeteci Bêrîvan Çiya, İran ve Doğu Kürdistan cezaevlerinde tutuklu olan kadınların sesi olacaklarını belirterek, “Öncelikle Pexşan Ezîzî ve Şerife Muhammedi’ye verilen idam kararını kınıyoruz. Bu kadınlardan biri gazeteci, diğeri de işçi hakları aktivisti. İran'da kadınlar kendi ayakları üzerinde durabildikleri için özellikle hedef alınıyorlar. Sadece İran'da değil, dünyanın her yerinde erkek egemen zihniyet kadınların ilerlemesini istemiyor. Erk zihniyet kadınları dört duvar arasına hapsetmek istiyor. Kadınlar ise özgür bir yaşam umuduyla toplum için çalışmak istiyor” ifadelerinde bulundu.
‘Kadınlar ayaklanmalı’
Kadın gazeteciler olarak bugün özgürlükleri için ayağa kalkan kadınların sesi olacaklarının altını çizen Bêrîvan Çiya, “Kadınların dışarı çıkması yasak olsa bile kadınlar ev içinde hem kendilerini hem de çevrelerini eğitiyorlar. Gazetecilik açısından değerlendirirsek bizler bugün halkın acılarını, annelerin acılarını dile getiriyoruz. Bu nedenle kadınlar hedef alınıyor. İran'ın bu kararını defalarca kınıyor ve artık ayakta olan kadınların sesini asla susturamayacaklarını söylüyoruz. Kadınlar ayaklanmalı, boyun eğmemeli ve idam kararına karşı çıkmalıdır” şeklinde konuştu.
‘Saldırılar asla amacına ulaşamayacak’
Gazeteci Rojîn Hebabî de, İran'ın idam kararını kınayarak, kadınlara yönelik alınan hiçbir karar ve eylemin amacına ulaşmayacağını kaydetti. Rojîn Hebabî, “İran devletinin kararını kınıyor ve kadınlara yönelik her türlü saldırının karşısında duruyoruz. Saldırıları asla amacına ulaşamayacak. Çünkü kadınlar ayağa kalktı ve mücadele ediyor. Bugün İran’da kadınlar hayatın her alanında vahşi saldırılara maruz kalıyor. Tahran’da Jina Amini'nin katledilmesiyle birlikte İran ve Doğu Kürdistanlı kadınlar mücadeleye başladı. Kadınlar hiçbir zaman erkek- devlet zihniyetine teslim olmayacak" diye kaydetti.
‘Baskıların son bulmasını istiyoruz’
İran’ın idam kararlarını geri çekmesini isteyen Rojîn Hababî, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Kadınlara ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, kadınlar asla geri adım atmayacak ve teslim olmayacaktır. Pexşan Ezizi, kadınların sesi olmak ve gerçekleri anlatmak istiyordu. İşçi hakları aktivisti Şerife Muhammedi ise aynı zamanda kadınların özgürlüğü için çalıştı. Cezaevindeki tüm kadınların yanındayız. Kadın Basın Birliği’nin (YRJ) dediği gibi; gerçeğin sesi olacağız, Pexşan ve Şerife gibi her zaman gerçekleri aktarmaya devam edeceğiz. İran devletinin kadınlara yönelik baskılarının son bulmasını istiyoruz, çünkü amacına ulaşamayacağını söylüyoruz. Kadınlar nasıl özgür olunacağını biliyor. Bu kararı bir kez daha kınıyoruz. YRJ’nin Pexşan Ezîzî ve Şerife Muhammedi için başlattığı ‘İdama hayır’ kampanyasını destekliyoruz.”