Özerk Yönetim’den 10 maddelik beyanname

Özerk Yönetim, yeni Suriye inşasında diyalog için 10 maddelik beyanname yayınladı. Beyannamede, “İşgalcilik son bulmalıdır, Suriye halkı kendi kaderini kendi tayin etmelidir” ifadeleri yer aldı.

Haber Merkezi- Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, yeni Suriye inşasında diyalog için hazırladığı 10 maddelik beyannameyi açıkladı. Kürtçe ve Arapça hazırlanan açıklama, Özerk Yönetim Yürütme Meclisi eşbaşkanları Evîn Siwêd ve Hisên Osman tarafından okundu.

Beyannamenin ayrıntılarında şu ifadeler yer aldı: “Suriye’nin inşasında Suriye diyalogu beyannamesi Despot Baas rejiminin düşmesiyle Suriye yeni bir döneme geçmiştir. Süreci başarıyla yürütmek için birlik olmamız gerekmektedir. Ortak bir yol haritası çizmek için birlik ve ortak çalışma yürütmek gereklidir. Suriye’yi yıkıma sürükleyen dışlama ve inkar politikaları son bulmalıdır. Tüm siyasi güçler yeni Suriye inşasında yerini almalıdır. Bu temelde bütün Suriyeli tarafları, birbirlerine karşı yaklaşımlarını gözden geçirmeye ve ortak ulusal çıkarları her şeyin üstünde tutmaya çağırıyoruz.

Şam’daki siyasi yönetimin iş birliğini Suriyelilerin çıkarı için uygun görüyoruz

Bu temelde Demokratik Özerk Yönetim ve Şam’daki siyasi yönetimin işbirliğini, tüm Suriyelilerin çıkarı için uygun görüyoruz. Bu işbirliği, mevcut zorlu sürecin başarıyla yürütülmesine destek olacaktır. Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi olarak, tüm Suriye halkının tüm bileşenlerine karşı sorumlu olduğumuzu biliyoruz. Halkımıza karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek amacıyla yeni Suriye’nin inşası için Suriyeliler arası diyalog beyannamemizi sunuyoruz. Demokratik Özerk Yönetim olarak Arap devletlerinin rolünü ve Suriye bileşenlerinin dostlarının desteğini olumlu buluyoruz. Tüm bileşenlerin haklarının demokratik esaslar üzerinden garantiye alınması, Suriyeliler arası diyaloga her bileşenin katılımı için bu desteğin yeni Suriye inşasında da devam etmesi gerektiğini belirtiyoruz.

Sürecin kaderini bu adımların atılması belirleyecektir ve tüm Suriyeli güçleri aşağıda belirtilen hususlar temelinde çalışmaya davet ediyoruz:

 * Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunması, işgalci Türk devleti ve çetelerinin saldırılarına karşı korunması.

 * Suriye toprakları genelinde askeri eylemler durdurulmalı, inşa için genel ulusal diyaloga geçilmeli.

 * Suriyeliler arasında hoşgörü tutumu sergilenmeli, nefret ve ihanet söylemlerinden uzak durulmalıdır. Tüm bileşen ve renkler Suriye’nin zenginliğidir ve bu zenginlik, bu mozaik demokratik esaslar üzerinde adilane bir şekilde korunmalıdır.

 * Geçiş sürecinde görüşlerin ortaklaşması için Şam’da, Suriyeli tüm siyasi güçlerin katılımıyla bir olağanüstü bir toplantı gerçekleştirilmelidir.

 * Siyasi süreçte kadınların aktif katılımı olmalıdır.

 * Suriye’nin doğal kaynakları ve serveti tüm Suriye halkına aittir ve bütün Suriye bölgelerine adil bir şekilde paylaşılmalıdır.

 * Yerlerinden zorla göç ettirilen yerel ve kadim halkların dönüşü için garanti verilmelidir. Kültürel mirasları korunmalıdır. Demografi değiştirme politikaları son bulmalıdır.

 * Suriye’de yaşanan gelişmelerle beraber DAIŞ’in tekrar ortaya çıkmaması için teröre karşı savaşımızı sürdüreceğimizi vurguluyoruz. Bu mücadele Demokratik Suriye Güçleri ve Uluslararası Koalisyon’un ortaklığında olacaktır.

 * İşgalcilik son bulmalıdır, Suriye halkı kendi kaderini kendi tayin etmelidir. İyi komşuluk ilişkileri yöntemleri uygulanmalıdır.

 * Arap devletleri, Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Koalisyon ve tüm uluslararası güçleri Suriye için yapıcı aktif rol oynamaya davet ediyoruz. Suriye bileşenlerinin görüşlerini ortaklaştırmaya, Suriye halkına destek olmaya ve bu süreçte danışma ortamı açmak için aktif ve yapıcı rol oynamaya çağırıyoruz. Bu rolün de Suriye’nin güvenliği koruma ve içişlerine müdahalenin önüne geçilmesi temelinde olması gerektiğini belirtiyoruz.”