ÊLVÎN MIHEMED

Kobanê- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile aile ve avukat görüşü türlü bahaneler ile Türk devleti tarafından engelleniyor. İşkence sistemi olan İmralı’ya karşı halkların ve kadınların tepkisi ise devam ediyor. 44 ay sonra ilk defa 23 Ekim’de aile ile görüş gerçekleşti. Abdullah Öcalan görüşmede tecridin devam ettiğine dikkat çekmişti.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatları Bursa İnfaz Hakimliği’ne görüşme başvurusu yaptığında 16 Ekim’de yeni bir disiplin cezası daha verildiğini öğrendi. Abdullah Öcalan’ın 3 ay boyunca aile ve avukat görüşünün yasaklandığı öğrenildi.

Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Fırat Kantonu Eşbaşkanı Hedle Hesen, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi değerlendirdi.

‘Önder Apo zorlu koşullar altında direniyor’

Hedle Hesen, konuşmasının başında şunları söyledi: “Önder Apo ağır tecrit altında tutuluyor. 44 ayın sonunda Önder Apo ile görüşme gerçekleşti. Görüşmenin hemen ardından Türk devletinin yeni bir disiplin cezası verdiği ortaya çıktı. Disiplin cezası bahanesiyle aile ve avukat görüşüne izin verilmiyor. Tecrit daha da ağırlaştırılıyor. Önder Apo bu zorlu koşullar altında direniyor. Her tutuklunun ailesi ve avukatları ile görüşmeye hakkı vardır. Türk devleti kendi hukuk kurallarını çiğniyor.”

‘Önder Apo’nun fikri ve felsefesiyle komplocuların planları boşa çıkartıldı’

Hedle Hesen, Türk devleti ve uluslararası güçlerin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a tecrit uygulamalarındaki amaçlarını şu şekilde değerlendirdi: “Önder Apo’nun paradigmasını ve Kürt halkını onun şahsında yok etmek istiyorlar. Komplocuların planları boşa çıkartılmıştır. Önder Apo’nun fikri ve felsefesi tüm dünyaya yayıldı. Bugüne kadar da biz fikirleri ile mücadele veriyoruz. Özgür kadını yaratmak için ve her türlü şiddete karşı mücadelemizi devam ettireceğiz.”

‘Tecride karşı biz mücadelemizi büyüteceğiz’

Hedle Hesen, konuşmasını şu sözler ile noktaladı: “İşgalci Türk devleti ne kadar tecridi ağırlaştırırsa ağırlaştırsın o kadar biz de mücadelemizi yükselteceğiz. Biz her zaman sokaklarda olacağız Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü sağlanana kadar.”