İran’da savaş sonrası kadınlar sessizce işten çıkarılıyor
İran ile İsrail arasında 12 gün süren savaşın ardından kadınlar için yeni bir mücadele başladı. İran’daki birçok kurum ve işletme cinsiyetçi bir politika olarak çeşitli bahanelerle kadınları işlerinden çıkartıyor.

ROJİN ŞEHBAZİ
Tahran- İran ile İsrail arasında yaşanan 12 günlük savaşın ardından, kadınlar açısından yaşam koşulları daha da zorlaştı.
Resmi verilere göre, İran'da kadınların ekonomik olarak katılım oranı yüzde 15’in altında. Bu oran, dünya ortalamalarının oldukça gerisinde. Savaş sırasında ve ateşkesten sonra da işten çıkarmalardan en çok kadınlar etkilendi.
‘Ekonomi kötü dediler, üzgünüz…’
Günümüzde "iş gücü azaltımı" kavramı, işten çıkarma anlamında daha nötr bir ifade olarak kullanılıyor. Oysa İran’da yıllardır ekonomik krizlerle iç içe geçmiş işsizlik dalgası, şimdi savaş sonrası yeni bir bahane bulmuş durumda. Kadınlar işe alımda son sırada yer aldıkları gibi, işten çıkarmalarda da ilk hedef oluyorlar. Tahran’da yaşayan kadınlar işten çıkarılma süreçlerini ajansımıza anlattı.
Nazenin Azizi, yıllardır bir reklam ajansında çalışıyordu. Ateşkesin ardından işinden oldu. Nazenin Azizi yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Şirketimizde 8 kadından 6’sı işten çıkarıldı. Mali durum uzun zamandır kötüydü ama patron bir anda herkesi çıkaramazdı. Savaşı bahane ettiler. ‘Ekonomik durum kötü, üzgünüz’ dediler. Bu 6 kadından yalnızca 2’si, iki yıldan uzun süredir çalıştığı için sigortalıydı.”
‘Sonra ararız dediler’
İşten çıkarmalar, savaşın ilk günlerinden itibaren başladı. Sözleşmeli çalışan pek çok kişi, hâlâ işlerine geri dönemedi. Şima Ahmedî, Tahran’daki bir seyahat acentesinde çalışıyordu. Maddi olarak zorluk çekmesine rağmen hâlâ başka bir iş arayıp aramaması gerektiğini bilmiyor. Şima Ahmedî iş yerini aradığını ancak hep aynı cevabı aldığını belirterek şöyle diyor:
“‘Sonra seni ararız’ diyorlar sürekli. Müdürle konuştum, ‘Bu işe ihtiyacım var’ dedim. O da bana ‘Zaten eşin var, neden bu kadar endişelisin?’ dedi. Evli pek çok kadını işten çıkardılar. Seyahatler normale dönene kadar bekleyin, diyorlar.”
Kadın girişimciler yalnız
Sadece çalışan kadınlar değil, kendi işini kurmuş kadın girişimciler de büyük zarar gördü. Ancak bu kadınlara destek sağlanmıyor. Kadınlara ait işletmeler, cinsiyetçi politikaların gölgesinde yalnız bırakılıyor.
Elahe Şayegan, Tahran’da bir kadın giyim atölyesi işletiyor. Savaş sırasında atölyesi soyulmuş ve pahalı makinelerinin bir kısmı çalınmış. Elahe Şayegan yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Kadın girişimcinin destekçisi yok. Savaş sırasında makinelerimizi çaldılar. Hiçbir kurum sorumluluk kabul etmiyor. ‘Savaş haliydi’ deyip geçiyorlar. 30 kadın işçimiz bir aydır işsiz. Üretim yapamıyoruz. Savaş öncesi işler iyi değildi ama en azından umut vardı. Şimdi kredi arıyorum ama verilen krediler düşük, faiz oranları yüksek ve hemen de çıkmıyor.”
Sessiz bir ayrımcılık dalgası
Bu anlatımlar, savaş sonrası dönemde kadınların nasıl sistematik biçimde ekonomik yaşamın dışına itildiğini gösteriyor. Savaş sona erdi ama kadınlar için yeni bir mücadele başladı; işlerini, geçim kaynaklarını ve haklarını savunma mücadelesi.