İran’da kadın sağlığı belgesi tartışmaları büyüyor

İran’da yürürlüğe giren “Ulusal Kadın Sağlığı Belgesi” kadın sağlığını İslami-İrani yaşam tarzı çerçevesinde yeniden tanımlıyor. Belge kadın bedeni üzerinde daha fazla denetim anlamına geliyor.

Haber Merkezi - İran Cumhurbaşkanı ve Yüksek Kültür Devrimi Konseyi Başkanı Mesud Pezeşkiyan, “İran İslam Cumhuriyeti Ulusal Kadın Sağlığı Belgesi”ni yürürlüğe koydu. Belge, kadın sağlığını “İslami-İrani yaşam tarzı” çerçevesinde tanımlıyor ve doğurganlığın artırılması, kürtajın önlenmesi ve annelik rolünün güçlendirilmesi gibi başlıklara vurgu yapıyor.

Belgeyi onaylayanlar aileyi destekleme ve sağlık hizmetlerine adil erişim yönünde bir adım olarak görürken, insan hakları kuruluşları belgenin kadınların üreme haklarını kısıtlayabilecek önceki nüfus politikalarının devamı olduğunu belirtiyor.

Aile ve annelik ön planda

Yüksek Kültür Devrimi Konseyi ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri, resmi açıklama ve toplantılarda belgenin, kadın sağlığı alanında kurumlar arası eşgüdümü sağlayacak çerçeveler ve rehberler sunduğunu; kadınların “bedensel, ruhsal, toplumsal ve manevi” iyilik halini geliştirmeyi hedeflediğini belirtiyor. Belgenin amacının “aileyi desteklemek, anneliğin onurunu korumak ve toplumsal sağlığı güçlendirmek” olduğu ifade ediliyor. Yetkililer, belgenin genel düzenlemeler içerdiğini ve ayrıntılı uygulama için kurumlar arası programlar hazırlanması gerektiğini söylüyor.

Doğum kontrolü ve kürtaj kısıtlanıyor

Öte yandan bağımsız raporlar, analizler ve insan hakları grupları, belgenin 2021 yılında kabul edilen “Nüfusun Gençleştirilmesi ve Ailenin Desteklenmesi Yasası” sonrasında uygulanan nüfus artışını teşvik eden politikaların devamı niteliğinde olduğuna dikkat çekiyor. Uluslararası gözlemciler ve kadın hakları savunucuları, İran’daki son nüfus yasalarının doğum kontrolü ve güvenli kürtaj hizmetlerine erişimi kısıtladığını, bunun da kadınların sağlığı ve hakları açısından riskler doğurduğunu daha önce defalarca dile getirmişti. Uluslararası kuruluşlar “kadınların üreme haklarının ihlali” şeklinde değerlendirmelerde bulunmuşlardı.

Kadınların sağlığı öteleniyor

Ülkedeki hak savunucuları “İslami-İrani yaşam tarzı” gibi ifadelerin ve “annelik rolü” vurgusunun en az iki pratik sonuca yol açabileceğini savunuyor: Politika önceliklerinin doğurganlığın artırılması lehine değişmesi ve doğum kontrol yöntemlerine yönelik eğitim ile erişimin sınırlandırılması; ayrıca kadın sağlığının, kadınların sosyal, ekonomik ve hukuki sorunlarını ikinci plana iten bir biçimde yeniden tanımlanması. Uluslararası insan hakları grupları, önceki politikaların deneyiminin üreme hizmetlerine erişimdeki kısıtlamaların kamu sağlığını ve kadınların yaşamını tehlikeye atabildiğini gösterdiğini belirtiyor.

Kadınlar üzerinde daha fazla denetim

Hükümetten belgenin tam metnini ve uygulama planlarını yayımlaması istenirken, üreme sağlığı hizmetlerine erişim için hukuki güvenceler sağlaması da talep ediliyor. İran İslam Cumhuriyeti hükümeti, “Ulusal Kadın Sağlığı Belgesi”nin sağlığı güçlendirmeye ve aileyi desteklemeye yönelik bir çerçeve sunduğunu belirtse da kadınların üreme kararları üzerinde daha fazla denetim kurabilecek bir nüfus politikası parçasının olduğu açık. Ülkedeki tartışma şimdi, belgenin uygulanması ve metnin tamamı ile politika ayrıntılarının daha şeffaf biçimde açıklanması aşamasına taşınmış durumda.