İlham Ahmed: Suriye sorununun çözümü Kürt sorununun çözümüne dayalıdır

Qamişlo’da düzenlenen çalıştayda konuşan İlham Ehmed, “Suriye sorununun çözümü, Kürt sorununun çözümüne dayalı olacaktır. Kürtçenin Suriye anayasasına dahil edilmesi gerekiyor. Temel hakkımız yerine getirilmelidir” dedi.

Qamişlo- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Qamişlo kentinde Demokratik Birlik Partisi (Partiya Yekitiya Demokrat-PYD) öncülüğünde “Demokratik ulus sisteminde Kürt kimliğinin ve Suriye halkının tanımlanması" sloganıyla çalıştay düzenlendi. Çalıştaya katılan Kuzey ve Doğu Suriye Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı İlham Ehmed, "Devrim Sonrası Oluşan Kürt Siyasi ve Örgütlü Kimliği ve Kürt Sorununun Çözüm Perspektifi" başlıklı ikinci oturumuna katıldı. 

‘Güçlerimize sahip çıkmalı ve onlarla gurur duymalıyız’ 

19 Temmuz Devrimi'yle birlikte büyük değişikliklerin yaşandığını belirten İlham Ahmed, “Suriye krizinin başlangıcından bugüne geçen 13 yılda, Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürt sorununun çözümünde önemli bir boyuta ulaşıldı. Suriye ve Rojava'da bir mücadele süreci yaşanıyor. 2011 yılından bu yana ise başka bir aşamaya girildi. Suriye'de halkların, kültürlerin, halklar arasındaki ilişkilerin kazanılması süreci yeni bir süreci başlattı. Kürt halkının kimliğinin tanınması adına birçok bedel verildi. Bunun için birçok başarı elde edildi. Bazı gruplar, partiler veya bireyler bu başarıya karşı çalışıyor. Özellikle Kürt dilini hedef alıyorlar. İlime karşı çıkıyorlar, bir kısmı da o ilmin içinde değil. Örneğin; Kürtçe dil okullarımızda okuyan çocukları rejim okullarına kabul etmiyor. Bu yanlıştır, geleceğe inanç eksikliğidir. Okullarımızda eğitim gören on binlerce çocuk var. 2011'den öncesine dönmemiz mümkün değil. Bir milyona yakın öğrenci var. Bu bilinçsizlik ve gelişmemiş mücadele temelde bir toplumun haklarını ihlal etmek istemektedir. Bütün Kürtlerin özlemi bir gün çocuklarını kendi anadillerinde okula göndermekti. Bugün burada o özlem giderildi. Ancak karşıt politikalar Kürt halkının mücadelesini zayıflatmaktadır. Toplumumuz buna izin vermemeli. Bu, devrimin en önemli ve temel başarısıdır. Diğer başarılarımızdan biri de askeri güçlerimizdir. Bizim bu gücümüzle dünya koalisyonlar kuruyor. Bu koalisyon meşruiyete yol açacaktır. Savunma kuvvetlerinin varlığı bir zorunluluktur. Şantaj yapanların akıl hastalıkları vardır ve bunu bilerek yaparlar. Güçlerimize sahip çıkmalı ve onlarla gurur duymalıyız. Dünya bunun disiplinli bir güç olduğunu söylüyor. Bu seviyede gücümüz kabul edilebilir düzeydedir” dedi.

‘Kürt devriminin başarılarından biri yeni bir bilincin yaratılmasıdır’ 

İlham Ahmed Demokratik Özerk Yönetim kurumlarının her türlü saldırıya karşı görev başında olduğunun altını çizerek şunları belirtti: "Komünlerden meclis ve kurumlara kadar Öz Yönetim'in kurulmasında bir başarıdır. Eleştirilerimiz var ama hayal kırıklığına uğramamamız lazım. Türk devletinin hizmet kurumlarımıza yönelik saldırıları var. Kurumlarımız pek çok saldırıya karşı çalışıyor. Kurumların karşısında durmak doğru değil. Ölümüne kadar devrimin kazanımlarının yanındayız. Kurumsallaşma için gönüllü katılım önemlidir. Kürt devriminin başarılarından biri yeni bir bilincin yaratılmasıdır. Eğer hayat bu yeni bilince göre organize ediliyorsa devrim gerçekleşmiş demektir. Ancak bu tam anlamıyla yapılmadı. Kürtlerin tarihi her zaman direnişlerle doludur. Kürt direnişi yeni bir yaşam içindir. Bu mücadele devrimimizle yapılır. Halkların ittifakıyla birçok saldırıyı ve planı önledik.”

‘Kürtçenin Suriye anayasasına dahil edilmesi gerekiyor’

"Suriye sorununun çözümü, Kürt sorununun çözümüne dayalı olacaktır” diyen İlham Ahmed konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Kürtçenin Suriye anayasasına dahil edilmesi gerekiyor. Temel hakkımız yerine getirilmelidir. Kendi kendini örgütleme hakkı tesis edilmelidir. Artık rejimin değişmesi gerekiyor. Merkezi olmayan bir öz yönetim sistemi kabul edilmeli ve devlet merkezileşmemelidir. Ya bizi kabul edecek ya da rejim yeni bir duvarla karşı karşıya kalacak. Kürt sorununun çözümü için birçok toplantı yapıldı. Rejim 2 saat bile Kürtçe eğitim vermekten kaçınıyor. Kürt dili hakkını tamamen reddediyor. Bir Kürt partisine izin vermiyorlar.

Birlik için fikir birliği önemlidir. Kürt veya ulusal ittifak deniyor, eğer partiler arasında anlaşma yoksa ulusal ittifak da yok demektir. Üst düzeydeki fikir birliği önemlidir. Aslında toplum bu konuda bir rol oynayabilir. Toplum bu konuda ısrarcı olursa, iradesi varsa inanın bir hafta içinde tarafları masaya getirir. Şu ana kadar toplum bir rol oynamadı. Toplum ‘Ya geleceksiniz ya da hiçbirinizi kabul etmiyoruz’ demeli. Toplumumuzun konseptleri, projeleri olmalı.

Kürtlerin tüm kazanımlarını yok etmeye çalışıyorlar 

Suriye'de, Irak’ta ve Türkiye’de Kürt kimliğinin tanınmaması konusunda ısrar var. Mesela Başûr’daki her başarı elinden alındı, son ittifakla Türkler Başika'ya resmen getirildi. Bu, Irak meselesinin Türkiye tarafından yürütüleceği anlamına geliyor. Kürtlerin tüm kazanımlarını yok etmeye çalışıyorlar. Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye’ye karşı da ittifak içindedir. Dêrazor bunun örneğidir. Mevcut tablo hiç de iç açıcı değil, riskler var ama başarı fırsatları da var. Sahiplenmeye ve korumaya ihtiyaç var.”