EBÎR MUHEMED

Qamişlo- İran devleti kadınlara karşı baskıcı politikalarını arttırarak devam ettiriyor. Özellikle Doğu Kurdistan ve İran’da hem halka hem de kadınlara karşı özel yürüttüğü politikalar ile halkı, kadınları, demokrasiden yana olan çevreleri ve özgürlük isteyenleri idamla, işkenceyle sindirmeye ve susturmaya çalışıyor. Son olarak İran devleti 4 Temmuz tarihinde işçi hakları aktivisti olan Şerife Muhammedi’ye ve 23 Temmuz’da da gazeteci Pexşan Ezîzî’ye idam cezası verdi. Bu insanlık dışı kararlara karşı, Doğu Kurdistanlı ve İranlı kadınları desteklemek amacıyla Kadın Basın Birliği (YRJ), 12 Ağustos'ta imza kampanyası başlattı.

YRJ Yönetim Konseyi Üyesi Newroz Demhat ve Gazeteci Ronak Şêxî konuya ilişkin ajansımıza konuştu.

‘İdam kararları soykırım politikasına dayanmaktadır’

Newroz Demhat, konuşmasının başında İran’ın kadınları tutuklamasını kınayarak, "İdam kararları soykırım sistemi ve politikasına dayanmaktadır. Günümüzde sadece Doğu Kürdistan ve İran'da değil, kadına yönelik soykırım politikası dünyanın her yerinde uygulanıyor, kadınları yok ederek 3’üncü dünya savaşını sürdürmek istiyorlar” dedi.

‘Doğu Kurdistan ve İran kadınlarının direnişi devam ediyor’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "21’inci yüzyıl kadınların yüzyılı olacak" belirlemesine dikkat çeken Newroz Demhat, konuşmasını şöyle sürdürdü: "21’inci yüzyılda kadınlar mücadele ve direnişle tarihe damgalarını vurdular. Ayrıca Doğu Kürdistan ve İran'da özellikle Jîna Mahsa Amini’nin katledilmesinden sonra kadınlar tarafından büyük bir mücadele yürütüldü ve devam ediyor. Bu mücadele "Jin Jiyan Azadi" isyanına dönüşerek dünyayı sarstı.”

‘Felsefemiz yok edilemez’

İran devletinin yıllardır kendisini kadınlara yönelik soykırım, baskı ve idam politikalarıyla yaşattığına vurgu yapan Newroz Demhat, “İbrahim Reisi'nin ölümü ve ardından İran'da seçimlerin yapılması, baskı ve hak gaspının bir kişi ya da liderle ilgili olmadığını, bunun genel olarak bir hükümet politikası olduğunu doğruladı. "Jin Jiyan Azadi" isyanının idam cezalarıyla durdurulacağını hayal ediyorlardı. Bu düşünce bir bilimdir, bir felsefedir, felsefe yok edilemez" şeklinde konuştu.

‘İran insan hakları savunucularını idam etmesiyle tanınıyor’

Öte yandan Gazeteci Ronak Şêxê, İran devleti için bu uygulamaların yeni olmadığını hatırlatarak, İran devletinin Kürtleri bastırma konusunda uzun bir geçmişe sahip olduğunu ve Kürt insan hakları savunucularını idam etmesi ve yargılamasıyla tanındığını belirtti.

İmza kampanyası

Ronak Şêxê, İran’ın Kürt kadınlarına yönelik idam, işkence baskı politikalarına karşı imza kampanyası başlattıklarını belirterek, şöyle konuştu: "Bu insanlık dışı uygulamalara sessiz kalan uluslararası toplumu ve gazeteci haklarını savunan örgütleri kınıyoruz. Aynı zamanda İran yargısının haksız kararlarını da kınıyoruz."