MALVA MUHAMMED

Haber Merkezi- Êzidîler, IŞİD tarafından soykırıma uğramasına rağmen bu katliam hem uluslararası hem de yerel düzeyde hâlâ resmen tanınmadı. Êzidîler, soykırımın tanınması için her türlü girişimde bulunurken, kendilerini korumak için de yeniden örgütlendiler. Soykırımın üzerinden yıllar geçmesine rağmen, yaşananlar Êzidî toplumu üzerinde ağır bir yük olarak duruyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Cizîr Kantonu Êzidî Evi Eşbaşkanı Leyla İbrahim, Şengal’de Êzidîlere yönelik saldırıların etkilerinin hâlâ canlı olduğunu söyledi.

“Bu saldırılar, doğrudan Êzidî halkını hedef alan planlı katliamlar ve yıkımlar şeklinde gerçekleşti” diyen Leyla İbrahim, binlerce kişinin öldürüldüğünü ya da göçe zorlandığını belirtti. Leyla İbrahim, “74. Ferman bu kadim halkın varlığını ve kimliğini silme girişimidir” dedi.

‘Bu toprakların asli unsuru’

2014’ten bu yana Êzidîler, zorla göç ettirilip kamplara yerleştirildi. Çoğu, yetersiz insani yardım koşullarında yaşamını sürdürüyor. Leyla İbrahim, Êzidî halkının binlerce yıldır dilini, kültürünü ve geleneklerini koruduğunu vurgulayarak, onların “hakları olmayan, marjinal bir azınlık değil, bu toprakların asli unsuru” olduğunu belirtti.

Kaçırılan kadınlar

Leyla İbrahim, ferman sırasında binlerce Êzidî kadın ve kız çocuğunun kaçırılıp köleleştirildiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Birçoğu Rakka’ya götürüldü. Biz şimdi, hâlâ IŞİD’in elinde olanları kurtarmak için çalışıyoruz. Hol Kampı’nda kimlikleri tespit edilmemiş birçok kadın var. Küçük yaşta kaçırılan bazı Êzidî kızları, ailelerini tanımadıkları ve hiçbir şey hatırlamadıkları için geri dönmek istemiyor.”

Şengal halkının haklarının ve uğradıkları soykırımın tanınması gerektiğini vurgulayan Leyla İbrahim, Irak hükümetinin koruma taleplerine yanıt vermediğini, uluslararası kurumların da duyarsız kaldığını ifade etti.

Leyla İbrahim “Şengal’de yaşananlar yalnızca bir trajedi değil, insanlığa ihanettir. Sorumlular mutlaka yargılanmalı” dedi.

‘Soykırım tanınmalı’

Tüm bu acılara rağmen Êzidîlerin bugün daha güçlü ve örgütlü olduğunu dile getiren Leyla İbrahim, “Kendi güçlerini kurdular, kendi topraklarını savunuyorlar, kendi özyönetimlerini inşa ettiler” değerlendirmesinde bulundu.

Leyla İbrahim, geçmişte yaşananların onarılması için soykırımın tanınması gerektiğini ifade ederek, “Sadece sloganlarla değil, yaşamlarının yeniden inşasına katkı sunacak somut adımların atılması gerekiyor. Böylece bu felaket bir daha tekrarlanmayacak” diye belirtti.