FARAŞÎN MERVAN

Şengal - Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ), Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle kadınların şiddetle mücadeledeki rolünü ve önemini konu alan bir dizi seminer düzenledi. Seminerlerin bazıları ise toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla erkeklere yönelik olarak gerçekleştirildi.

TAJÊ tarafından düzenlenen seminerlerde Jineoloji, öz savunmanın önemi, örgütlenme, eğitim ve diğer kritik konular ele alındı. Seminerler, 30 Ekim’de “Kendini Öldürme, Her İntihar Fermandır” sloganıyla başlatılan kampanyanın bir parçası olarak gerçekleştirildi.

‘Êzidî kadınlar direniş kültürü inşa ediyor’

TAJÊ Üyesi Welat Cano, 25 Kasım’ın önemine dikkat çektiği konuşmasında kadın hakları mücadelesinin evrensel bir sembolü haline gelen Mirabel Kardeşler’i andı ve “Kadına yönelik şiddet ve hak ihlallerine karşı verdikleri kararlı mücadeleyle bugün, kadınların direniş yolunda önemli bir dönüm noktası oldu. Êzidî kadınları olarak bizler de bugün hala fiziksel ve zihinsel şiddetle karşı karşıyayız” dedi. Welat Cano, devletin otoriter zihniyetinin Êzidî kadınlarına özel bir baskı biçimi dayattığını ve bu durumun Êzidî kadınlarını günlük olarak kendilerini eğitmeye ve öz koruma yöntemleri geliştirmeye zorladığını belirtti.

Welat Cano şunları dile getirdi:

“TAJÊ olarak kadınların kendilerini eğitmeye, bilgi edinmeye ve savunma araçları geliştirmeye devam etmesi gerektiğini vurguluyoruz. Geçmişte kadınlar evden çıkamıyor, kendi haklarını savunamıyor ve hem fiziksel hem zihinsel şiddete maruz kalıyordu. Ayrıca Êzidî toplumuna yönelik fermanlar, özellikle kadınları hedef alan bir soykırım niteliği taşıyordu.”

Welat Cano, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin Êzidî toplumuna ulaşmasıyla kadınların yeni bir bilinç kazandığını ve Mirabel Kardeşler’in mirasından ilham alarak örgütlenme ve farkındalık geliştirdiğini söyledi. Bu sayede Êzidî kadınların, örgütlenme ve mücadele temellerini öğrenerek bugün çeşitli şiddet türleriyle kendi güçleriyle yüzleşebildiklerini ifade etti.

Welat Cano, Şengal’de kadın birimleri sayesinde Êzidî kadınların kendilerini ve topluluklarını savunabildiğini vurgulayarak, bunun büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirterek “Tarih boyunca zulüm ve katliamla mücadele ettik. Ancak şehitlerin ve direnişçi kadınların fedakarlıkları sayesinde artık kendimizi koruma gücüne sahibiz” dedi.

Welat Cano, geçmişte binlerce Êzidî kadının yerlerinden edildiğini, katledildiğini ve hala çok sayıda kadının IŞİD’in elinde olduğunu belirterek, örgütlenme ve mücadele sayesinde bu trajedilere yanıt verdiklerini anlattı. Kadınların örgütlenmesi sayesinde pek çok kız çocuğunun özgürlüğüne kavuştuğunu söyleyen Welat Cano bunun Êzidî kadınının gücünü ve yaşam azmini gösterdiğini ifade etti.

‘Êzidî kadınlar örgütlenmeyle güçleniyor’

Welat Cano, intihara sürüklenme vakalarına karşı başlatılan “Kendini Öldürme, Her İntihar Bir Fermandır” kampanyasının amaç ve önemine dikkat çekti. Toplumun savaş ve saldırılar nedeniyle artan şiddet ve intihar oranlarıyla karşı karşıya olduğunu belirten Welat Cano, ailelerin de bu süreçte büyük sorumluluk taşıdığını vurgulayarak “Anne ve babalar, çocuklarını eğitmeli ve erken yaşta evlendirmemelidir, çünkü bu ciddi toplumsal sorunlara yol açar” dedi. Welat Cano, Êzidî kadınlara yaptığı çağrıda, intihara başvurmamaları, tüm şiddet biçimleriyle mücadele etmeleri ve öz savunma yöntemleri geliştirmeleri gerektiğini kaydederek, “Çözüm hayatı sona erdirmekte değil, örgütlenme ve öz savunmadadır” şeklinde konuştu.

‘Kadınlara görünmez saldırılar düzenleniyor’

Dijital medyanın bilinçli ve etkin kullanımı gerektiğine işaret eden Welaat Canu, düşman güçlerin bu alanı kadın ve erkekleri hedef alan özel bir savaş için kullandığını şu sözlerle anlattı:

“Erkek egemen otoriter zihniyetle kadınlara görünmez saldırılar düzenleniyor. Kültürel alanda dahi Êzidî toplumuna yönelik yoğun politikalar uygulanıyor. Günümüzde sistem artık fermanlarla bizi yok edemiyor, fakat özel savaş ile kültürümüzü ve dinimizi yok etmeye çalışıyor.”

Welat Cano, geçmişte kadının yalnızca ev ve çocuk bakımıyla sorumlu görüldüğünü, ancak Abdullah Öcalan’ın fikirlerini öğrendikten sonra kadınların kendilerini örgütlemeye ve eğitmeye başladığını söyleyerek “Tüm Êzidî kadınlarına sesleniyorum: Ayağa kalkın, kendinizi eğitin ve örgütlenin; böylece kadın ve toplum üzerindeki tüm şiddet biçimleriyle yüzleşebilirsiniz. Êzidî kadını, zamanla daha da güçlenecektir” dedi.