Çatışma bölgelerinde kadınlar hak ihlallerine maruz kalıyor
Faslı kadın hakları savunucusu Yassira El-Barad, küresel ve bölgesel düzeyde insan haklarının uygulanması noktasında soru işaretleri olduğunu belirterek, çatışma bölgelerinde yaşayan kadınların pek çok ihlale maruz kaldığını vurguladı.
HANAN HARET
Fas- Her yıl 25 Kasım’da Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında çeşitli eylem ve etkinlikler yapılıyor. 25 Kasım aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in "Kadına Yönelik Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm" kampanyasının da başlatıldığı tarih olurken, bu kampanya 10 Aralık’a kadar devam ediyor.
Fas Kadın Hakları Derneği (Fédération de la Ligue des Droits des Femmes), bu yılki kampanya için "Gazze’de her gün 77 kadın ve çocuk öldürülüyor, Lübnan’da evlere rastgele bombalar düşüyor ve uluslararası hukukun açıkça ihlali var. İsrail’in suçlarını durdurun!" sloganını belirledi. Dernek, bu yılki kampanyayı, dünya genelinde devam eden savaşlar ve çatışmalarla özellikle Filistin ve Lübnan’daki durumu ele alarak başlattı ve yaşananların "soykırım" olarak nitelendirildiğini ifade etti.
Faslı kadın hakları savunucusu Yassira El-Barad, kadına yönelik şiddetle mücadele için düzenlenen bu 16 günlük etkinliklerin, Filistinli ve Lübnanlı kadınların yaşadıkları ihlallere dikkat çekmek için anlamlı olduğunu belirtti.
Yassira El-Barad, "Kadınları öldürmeyi durdurun, İsrail ordusunun suçlarını durdurun, bölgedeki saldırılara son verin" diyerek, Fas kadın hareketinin, bu tür insan hakları ihlallerini gündeme getirmek ve uluslararası alanda çözüm talep etmek için aktif bir şekilde sesini duyurmaya devam ettiğini söyledi.
Fas’ta kadınlar korunmuyor
Fas’taki durumla ilgili olarak ise Yassira El-Barad, özellikle cinsiyet temelli şiddetle mücadele alanında büyük zorluklar yaşandığını belirtti. Kadınların şiddet mağduru olmamaları için gereken koruma ve destek mekanizmalarının hala yeterince koordine edilmediğini vurgulayan Yassira El-Barad, Fas’taki ceza kanununun hala 1962 yılında yapılan bir yasa taslağına dayandığını, bu nedenle kadınları birey olarak görmeyen, daha çok aileyi ve toplumsal düzeni koruyan bir yaklaşım benimsediğini ifade etti.
‘Yasalar değişmeli’
Yassira El-Barad, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik 103/13 sayılı yasanın, uluslararası düzeyde kabul edilen tanımlara uymadığını ve kadına yönelik şiddet biçimlerini, özellikle de eşler arasındaki tecavüzü tanımadığını belirtti. Yasa üzerinde değişiklik yapılması gerektidiğini söyleyen Yassira El-Barad, ayrıca, toplumsal olarak gelişen bazı sorunların hala suç olarak kabul edilmediğini ve derhal suç olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade etti.
Bölgesel ve uluslararası düzeyde ağ kurmanın önemine değinen Yassira El-Barad, Fas kadın hareketinin sadece ulusal düzeyde değil, küresel ölçekte de önemli kazanımlar elde ettiğini belirtti.