74’üncü Ferman sırasında 9 yaşındaydı, şimdi bir özgürlük savaşçısı
IŞİD Êzidîlerin yurdu Şengal’e saldırdığında Ezda henüz 9 yaşındaydı. Ezda, görmemesi gereken şeyler gördü. Saldırılar sırasında çevresinde olup bitenleri korkuyla izleyen o çocuk şimdi IŞİD'in kalbindeki korkunun ta kendisi oldu.

CÎLAN ROJ
Şengal- Bundan tam 11 yıl önceydi, Êzidîler uykularından çığlık sesleri ile uyanmışlardı. Neler olduğunu anlamadan, kendilerini gecenin karanlığında dağlara giden yolda bulmuşlardı. Çoluk, çocuk, yaşlı demeden yollara düşen Êzidîlerin yaşadıkları trajedi dünyanın gözü önünde işleniyordu. IŞİD’den kaçmak için dağlara sığınan çocuklar yaşamamaları gereken acılar yaşadılar.
IŞİD karanlığından kaçanların yolunu aydınlatan ve Êzidîlerin yardımına koşan ise özgürlük savaşçıları oldu. Êzidî çocukları bir topluluğun kahramanı olan özgürlük savaşçılarının izinden gitti. Böylelikle yürekleri IŞİD korkusu ve dehşetiyle dolan fermanın çocukları, şimdi IŞİD’in korkulu rüyası haline geldiler.
Kendilerini kurtaran özgürlük savaşçılarının izinden giden ve IŞİD'in korkusu haline gelen çocuklardan biri de Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) savaşçısı Ezda Avaşin.
Ezda, ferman sırasında 9 yaşındaydı. IŞİD'in Şengal'e saldırdığı gece, o ve kız kardeşleri en güzel rüyalarını görüyorlardı. Ancak bu tatlı rüya silah sesleriyle yarıda kesildi.
İlk silah sesi ve korku
Ezda, köylerine geldiği geceyi dün gibi hatırlıyor. Kız kardeşleriyle birlikte bir kabusa uyanan Ezda, ilk geceyi şöyle anlattı: “3 Ağustos sabahı saat 02.00'ydi. Silah seslerini duyunca çok korkmuştum. Annem yanımıza gelip bizi sakinleştirmeye çalıştı. Hepimizi aynı odada topladı. Silah seslerinden dolayı sabaha kadar uyumadık. Sabah güneş doğduğunda, saat 05.00-06.00 civarı, Tilezir ve Sikiniyê’den herkes bize doğru koşuyordu. İnsanların neden koştuğunu tam olarak bilmiyordum.”
Çetelerden kaçan akrabalarının evlerine sığındığını belirten Ezda, “Öğleden sonra IŞİD çeteleri evimizin önünden geçti ve bize ‘korkmayın, sizi kurtarmaya geldik’ dediler ve sonra gittiler. IŞİD çetelerini ilk gördüğümde çok korktum. Siyah gömlek giyiyorlardı, uzun sakalları vardı ve bu manzaradan çok korkmuştum. Sonra babam tüm ışıkları kapatmamızı ve IŞİD'in burada birinin olduğunu anlamaması gerektiğini söyledi” diye belirtti.
Ezda’nın gözleri ölümler gördü
Bir süre sonra Ezda'nın ailesi dağlara gitmeye karar verir ve gecenin karanlığında dağlara doğru yola çıkarlar ve uzun bir yürüyüşün ardından binlerce insan gibi dağlara ulaşırlar. Bu yolculukta 9 yaşındaki Ezda, görmemesi ve deneyimlememesi gereken şeyler görür ve deneyimler. Küçük çocukların ölümlerinden kadınların kayalıklardan kendilerini atmalarına kadar. O geceye kadar Ezda'nın gözleri güzellikler dışında hiçbir kötü şey görmemişti, ama o gece ölümü gördü. O geceye kadar Ezda'nın gözleri sadece arkadaşlarını aramıştı ve aklı hep oyun oynamaktaydı. Ama o gece, Ezda'nın gözleri artık ölü bedenleri görüyordu ve aklı hep onları takip eden karanlıktaydı.
7 gün 7 gece
Ezda, dağlardaki yolculukları sırasında gördüklerini şu sözlerle anlattı: “Kendimizi kurtarmak ve korunaklı bir yere ulaşmak için gece geç saatlerde yürümeye başladık, 7 gün 7 gece dağlara yürüdük. Suyu ve yiyeceği olmayan ve bu nedenle çaresiz olan insanlar gördüm. Bizim de yiyeceğimiz ve suyumuz yoktu. Sadece biraz kuru bayat ekmek vardı, dağa ulaştığımızda o kuru ekmeği ölmemek için suya batırıp yedik.”
“Bir parça ekmek, birkaç damla su ile hayatta kalmamızı sağladılar” diyen Ezda, bazı annelerin çocuklarını kayalıkların yanına bırakıp gittiğini, bu görüntüyü unutamadığını söyledi.
Çetelerin eline düşmemek için kayalıklardan atladılar
Ezda, “Êzidî kızların IŞİD tarafından yakalanmamak için el ele tutuşup kendilerini kayalardan attı. Çocukken böyle bir olayı kendi gözlerimle görmek çok zor ve acı vericiydi” dedi.
Günlerce dağlarda kaldıktan sonra, Ezda, ailesi ve binlerce Êzidî, HPG, YJA-STAR gerillaları, YPG ve YPJ savaşçılarının gelişiyle ölümden kurtuldu ve insani yardım koridoru ile Rojava'ya geçmeyi başardı. Özgürlük savaşçıları, binlerce Êzidî çocukları kurtarmak için canlarını feda etti. Savaşçıların bu fedakarlığı, Ezda üzerinde olumlu bir etki yarattı ve Ezda'nın hayatında değişime giden ilk adım oldu.
4 yıl Rojava'da kalıp sonra Şengal'e döndüler
Ezda Avaşin, "Rojava'da 4 yıl kaldık ve 4 yıl sonra Şengal'e taşındık. Şengal'e vardıktan sonra örgütü daha iyi tanıdık. Halamın oğlunun şehadetinden sonra örgütle tanıştım. Arkadaşlarımın ve halamın oğlunun ölümünün etkisiyle düşmandan intikam alma kararı verdim. Toplumumuzun bir daha katliam yaşamaması için katıldım.
Ezda, şöyle dedi: "Önder Apo'nun fikirleriyle güçlenen YBŞ-YJŞ dışında hiçbir güç bu toplumu koruyamaz. Toplum da Önder Apo'nun fikirlerini tanıdıktan sonra örgütlendi. Önder'in fikirleri ve Önder'in takipçileri sayesinde YBŞ-YJŞ olarak bu seviyeye ulaşabildik ve toplumumuzu koruyabildik.”
Ezda'nın gözlerinin tanıklığı
Ezda, küçük yaşta birçok vahşete ve trajediye tanık oldu, ancak aynı çocuk aynı zamanda genç yaşta özgürlük savaşçılarının gelişine de tanık oldu ve özgürlük savaşçılarının Êzidilerin hayallerini ve özlemlerini korumak için nasıl canlarını feda ettiklerini kendi gözleriyle gördü. Başka bir deyişle, Ezda'nın gözleri ışık ve karanlık arasındaki savaşa, Ezda'nın gözleri toplumunun yeniden doğuşuna, Ezda'nın gözleri kadınların öncülüğüne tanık oldu.
9 yaşındaki o çocuk, IŞİD'in korkusu
Ezda Avaşin konuşmasını şöyle bitirdi: “IŞİD geldiğinde 9 yaşındaydım. Özgürlük savaşçıları, Êzidî çocuklarının hayallerini ve özlemlerini korumak için canlarını feda ettiler. IŞİD'in bana küçükken aşıladığı korkuyu çok büyük bir güce dönüştürdüm. Şimdi o 9 yaşındaki çocuk, IŞİD'i korkutacak kadar güçlü. Êzidî çocuklarının hayallerine karşılık verecek gücü kendimde geliştirdim. IŞİD'den korkan kız ve erkek çocuklar, kendilerini IŞİD'in korktuğu bir güce dönüştürdüler. Önder Apo'nun düşünceleri ve felsefesiyle örgütlendiler. En büyük görevimiz ve sorumluluğumuz çocukların hayallerini ve özlemlerini gerçekleştirmektir."