74’üncü Ferman’ın tanığı Qemer kızı ve torunlarının dönmesini bekliyor

Qemer Lîfa Xidir, 11 yıl önce IŞİD tarafından kaçırılan kızı ve torunlarına duyduğu özlemi, “Kızım Nedo çocuklarıyla birlikte dönse yemin ettim, davul, zurna çalacağıma” sözleriyle dile getiriyor.

CÎLAN ROJ

Şengal - IŞİD çeteleri Şengal'e 11 yıl önce, 3 Ağustos 2014'te saldırdı ve bu saldırıda çeteler yüzlerce Ezidiyi katletti, binlerce kadın ve çocuğu kaçırdı ve binlercesinin akıbeti hâlâ bilinmiyor. IŞİD bu vahşeti gerçekleştirdiğinde tüm dünya sağır, kör ve dilsizdi. Bu sürece sadece özgürlük savaşçıları sessiz kalmadı. Bu kadim halkı ve onurunu korumak için kahramanca bir direniş sergiledi.

 ‘Herkes yüzünü çöle döndü’

Ferman sırasında, kızları ve torunları da dahil olmak üzere Qemer Lîfa Xidir’in ailesinin birçok üyesi, IŞİD çeteleri tarafından esir alındı ve akıbetleri hâlâ bilinmiyor. Ferman, annenin yüreğine ilk günkü gibi, hatta belki de daha da ağır geliyor. Çünkü Ferman, ardında büyük bir umutsuzluk bıraktı.

Qemer Lîfa Xidir, IŞİD'in bir bayram gününde saldırdığını anlatarak şunları söyledi: "Bayram akşamıydı, saldırının haberini aldık ve insanlar kaçmaya başladı. Bazı akrabalarımız Güney tarafındaydı, sabah saat 10.00’du, akrabalarımız kaçmaya başladıklarını söylediler. IŞİD çeteleri önlerini kesiyor ve onları esir alıyor. Biz de sabah saat 10.00’da kaçtık. Arabayla akrabalarımla birlikte kaçmaya başladık. Asker olan bir komşumuzla konuştum ‘hemen kaç dedi, kadınları alıyorlar, erkekleri öldürüyorlar. Ferman günü bütün Ezidiler yüzünü çöle döndü."

 73 kadın katledildi

Çeteler başlangıçta Şengal'in güneyinden saldırdı, bu nedenle ferman günü en fazla yıkım, katliam ve insan kaçırmanın yaşandığı bölge güneydi. Çetelerin şiddetli saldırıları ve vahşi katliamlarına rağmen, kuzey tarafındaki Ezidiler, güneyden kimsenin kaçmadığına ikna olmuşlardı. Qemer anne Ferman günü kuzey tarafındaydı, ancak çocuklarının ve akrabalarının çoğu güney tarafındaydı.

Qemer anne şöyle konuştu: "Ferman sırasında güney yakasından kimsenin kurtulmadığını düşünüyorduk. İnsanlar dağlara kaçtılar ama çocuklar, yaşlılar ve kadınlar susuzluktan ve açlıktan öldüler. Ferman’da biz kuzey yakasındaydık ve pek bir şey görmedik ama güney yakasındaki Ezidiler herşeyini kaybetti. Duyduğumuz kadarıyla, sadece Koçoy'da çeteler tarafından hepsi yaşlı 73 kadın vahşice katledildi. Bu kadınların tek suçu Ezidi olmalarıdır."

Ferman’dan kaçış sırasında insanlık tarihinde eşine az rastlanır birçok trajedi yaşandı. Birçok insan, susuzluktan ve açlıktan ölen çocuklarını geride bıraktı.

Yaşadıklarını güçlükle anlatan Qemer Lîfa Xidir, kendilerine savunma sözü verenlerin Ezidîlere ve kadınlara neler yaptığının duyulmasını istiyor.

 Kızının yanı sıra, Qemer’in 3 oğlu, bir gelini kardeşi ve kardeşinin eşi ve kardeşinin dört oğlu da tutuklanıyor. Ailesinin tutuklanmasıyla ilgili olarak, Qemer anne, "Bildiğim kadarıyla gelinim ve üç oğlu satılıyor. Oğlum, gelinim ve üç oğlundan haberim yok. Öte yandan, erkek kardeşim eşi ve dört oğluyla birlikte tutuklandı. Yeğenim eşi ve üç kızıyla birlikte tutuklandı. Kısa bir süre sonra, erkek kardeşim Hisên Şengal’in merkezinde öldürüldü. Kızım dört oğluyla birlikte çeteler tarafından yakalandı ve dört oğlu da Tel Afer'de öldürüldü. Kızımın en küçük oğlu, Rojava'da kurtarıldı ve  Ezidi evine götürüldü. Kızlarımdan biri Rojava'dan bizi aradı ve Kamyan'ın kendisine getirildiğini söyledi. Kızımın en küçük oğlu geldiğinde, Kürtçe bilmiyordu."

Çetelerin eline düşmemek için...

Kurtulan Qemer anne ve ailesi Güney'e doğru yola çıkar, ancak erkek kardeşlerinden biri Şengal'de kalır. Anne, konuşmasında kardeşinin neler yaşadığını, Ferman günü çetelerin eline düşmemek için kendisini ve ailesini nasıl öldürmeye çalıştığını şu sözlerle anlattı: “Ağabeyim, kaçışları sırasında çetelerle Digurê köyüne giden yolda karşılaşıyor. Çetelerin eline düşmemek için aracın sürücüsüne dönüş yapmasını söylemiş. Araç köyün içinden geçince araçtan atlamışlar. Küçük kızlarının ağzını ses çıkarmasın diye tutmuşlar ve gizlice evden eve kaçmışlar. Digurê çetelerle doluymuş, çetelerin eline düşmemek için kaçmışlar. 4-5 gün boyunca çetelerden bu şekilde saklanmışlar. Ancak birkaç gün sonra PKK savaşçıları gelince saklandıkları yerden çıkmışlar. Eğer PKK olmasaydı hepsi öldürülmüş olacaktı.”

Ezidiler, özgürlük savaşçılarının insani yardım koridorunu açmasından sonra Rojava ve Güney Kürdistan'a yöneldi. Ancak Şengal, çetin bir savaş ve büyük bir kahramanlık sonucu çetelerden tamamen temizlendikten sonra birçok Ezidi evlerine ve köylerine geri döndü.

Ancak bazı Ezidiler kamplarda kaldı. Qemer anne kamplarda kalan Ezidilere ilişkin "Ezidiler kamplardan evlerine ve köylerine dönerlerse, bu en büyük ödül olur. İnsanın yurdu her yerden daha güzeldir. Kamplarda olduğumuzda tek derdimiz Şengal’e dönmekti. Şengal yoksa, Ezidi de yok demektir" değerlendirmesini yaptı.

 Beyaz elbisesiyle kızının ve torunlarının dönüşünü bekliyor

Qemer anne son olarak, "Umudunuz ve beklentiniz nedir?" sorumuz üzerine şu yanıtı verdi: "Çetelerin elindeki tüm Ezidilerin serbest bırakılmasını diliyorum. Umudumuz çetelerin elindeki Ezidilerin dönüşü. Ezidi kız çocukları ve kadınlarının dönmesini istiyoruz."

Her şeye rağmen Qemer anne umudunu kaybetmiyor ve umutsuzluğun karanlığında, beyaz elbisesiyle kızının ve torunlarının dönüşünü bekliyor.