Yayla yasağında hayvanlarını sattı tarım işçisi oldu
Yayla yasağı nedeniyle hayvanlarını satmak zorunda kalan Hülya Geyik, koçerliği bıraktıktan sonra tarlalarda çapa yaparak geçimini sağlıyor. İlerlemiş yaşına rağmen tüm gün tarlada çalışan Hülya, çalıştığı yerde ise çadırda kalıyor.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Bitlis - Bölgede son yıllarda artan askeri operasyon ve özel güvenlik bölgesi ilanları nedeniyle birçok şehirde koçerler yaylaya çıkamıyor. Operasyonlar gerekçe gösterilerek yaylaya çıkamayan koçerlerin hayvanları ise yol boyunca telef oluyor. 20 yıldır her sene yaz ayında Batman’dan Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan Nemrut Dağı’nda bulunan yaylaya gelen 60 yaşındaki Hülya Geyik de yayla yasaklarından dolayı bütün hayvanlarını satmak zorunda kalmış. Hayvanlarını sattıktan sonra yeniden Tatvan’a gelen Hülya Geyik, burada dağ eteklerinde çadırını kurarak, mevsimlik işçi olarak tarlada çalışıyor.
“Yayla yasağından dolayı hayvanlarımızı sattık”
25 yıl boyunca yaptıkları koçerliği bıraktıktan sonra tarlada çalışmaya başladıklarını söyleyen Hülya, iş bulamadıkları için bunu yapmak zorunda kaldıklarını söylüyor. Haziran ayında geldikleri Tatvan’da Sonbahar ayına kadar kalan Hülya, burada gün boyu domates tarlasında çapa yapıyor. Hülya, “Burada ki yaylalara gitmemize izin verilmiyor, bütün yolları kapatmışlardı. Bu durum bizim için zor olunca biz de kalkıp hayvanlarımızı sattık. Koçerliği bıraktıktan sonra bizim için her şey çok zorlaştı. Şehirlere girdik. Şimdi de buraya gelip çapa yapıyoruz. Çocuklarımız da bizimle beraber çapa yapıyor” diyor.
“Sabahtan akşama kadar tarlada çalışıyorum”
Koçerken yaptığı işlerde hiç yorulmadığını ve o günleri özlediğini belirten Hülya, “Koçerlikteyken her işi yapıyorduk, hayvanlara bakıyorduk, teşî yapıyorduk. Koyunlarımı sağıyor, beriye gidiyorduk. Çocuklarımızı sırtımızdaki turiklere koyup koyunlarımızı sağıyorduk. O zaman bir hastalığımız, bir sorunumuz da yoktu. Şimdi burada hiçbir şeyimiz yok, sabahtan akşama kadar sadece tarlada çalışıyoruz. Ben 60 yaşındayım, saatlerce burada çapa yapıyorum. İş yok güç yok, mecburiyetten bu işi yapıyorum” diye belirtiyor.
“Yazın sıcak havada dayanamıyoruz”
Serin havalara alıştıkları için yazın Nemrut Dağı eteklerine geldiklerini söyleyen Hülya, “Burada çocuklarımla çapa yapıyoruz, çadırda kalıyoruz. Batman’da o sıcak havada klima altında yatıyorum, ama dayanamıyorum. O yüzden her yaz buraya geliyorum. Batman’da idare edemiyorum, çok sıcak oluyor. Orada iş de yok, çocuklarımla birlikte burada çapadan aldığımız parayla geçiniyoruz” ifadelerinde bulunuyor.