Tunus’ta 20 bin kadın ikinci el eşya satarak yaşamlarını kazanıyor

İkinci el-pit pazarlarında “Batan geminin malları” diye naralar atan erkeklerin seslerini işitiriz de Tunus’ta manzara biraz daha farklı, çünkü burada tezgahların bir şekilde etrafında 20 bin kadın yaşamlarını kazanıyor. Tunuslu kadınların yüzde 90’ı ise ekonomik krizden kaynaklı alım gücünün zayıf olması nedeniyle ikinci el giyim ve eşya kullananak yaşamlarını sürdürüyor.

Tunus – İkinci el giyim, bit pazarı, bale gibi farklı isimler fakat mekan görünümleri aynı... Tezgahlarda farklı hayatlara dokunmuş eşyalar, elbiseler envai çeşit ürünler farklı ellere, yaşamlara dokunmak için bekliyorlar. Herhangi bir mağazadan alabileceğiniz ve belki de çok yüklü miktarlar ödeyeceğiniz eşyalara doğru elimiz uzanırken aklımızdan elbette nostaljik esintiler geçmiyor olabilir, ancak yeni bir yaşama eklenecek olan “eşya”nın tabiatı tüketim kültürümüzü de belirleyen faktörlerden biri olabiliyor. Hadi bunların hepsini ayrı bir kenara bırakalım ve ikinci el giyimde tezgahlarından alışveriş yapan olan kısımdan bu işi yapan ve yaşamını bununla örenlere kaçamak bir göz atalım. Biraz uzak gelebilir gideceğimiz ülke tercihi, fakat Tunus’ta neredeyse 20 bin kadının ikinci el giyim tezgahlarının etrafından yaşamlarını kazandığını biliyor musunuz? İlginç ya da yüksek bir rakam gibi gelebilir, fakat realite böyle ve Tunuslu kadınların yüzde 90’ı ikinci el tezgahlarda satılan giyecekleri almayı tercih ediyor ya da tercih ediyor demiyelim çünkü tercih etmek zorunda kalıyorlar.

Kadınlar ikinci el eşya satarak geçimini sağlıyor

Ekonomik kriz dünyanın bir çok bölgesinde kendisini hissettirirken, Ortadoğu’da en çok kadınları vuruyor. Tunus’ta ikinci el giyime olan ilgi de ekonomik dar boğazdan kaynaklı gün be gün artıyor. Tunuslu kadınların yüzde 90’ı ikinci el giyim tezgahlarından giyinmek zorunda ve tezgahların ardından başta olmak üzere çevresinde örülen bu iş sektöründe 20 bin Tunuslu kadın evlerine ekmek götürüyor. Belki “Batan geminin malları” diye seslenmiyorlar tezgahların ardından Tunuslu kadınlar, ancak marjinal bir sektör gibi görünen ikinci el giyim sayesinde yaşamlarını da idame ettirebiliyorlar.

Olfa: Ataerkillik eve ekmek götürmüyor!

Olfa S., 30 yaşında ve Tunus  Ticaret Fakültesi mezunu. İkinci el giysi satışı yapan bir iş yerinde çalışıyor. Babası da uzun yıllar bu mesleği yapmış, iş koluna aşina aslında ve iş kolunun en büyük sorunun belediye ekiplerinin baskıları olduğunu söylüyor. Olfa, “Belediyeye bağlı güvenlik görevlileri bazen gelir ve herşeyimize el koyarlar. Bizlerde o günün akşamı evlerimize ekmek götüremeyiz” diyor. Olfa, meslek seçimini severek yapmadığının altını çiziyor. Kendi mesleğini icra edemediği için bu işi yapmak zorunda kaldığını belirten Olfa, “İkinci el giysi satan bir tezgahın arkasında bir kadın görenler çok farklı gözle bakabiliyor. Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz ve çok sayıda saldırıya da maruz kalıyoruz, ancak çocuklarımız, ailemiz için de fedakarlık yapmak zorunda kalmak durumundayız. Ataerkillik eve ekmek götürmüyor...” diyor.

“Tezgahların arkasında yıllar geçirdikçe...”

Üniversite mezunu olduğunu ve iş bulamadığı için ikinci el elbise sattığını kaydeden Olfa, sözlerine şöyle devam ediyor: “Başta çok zorlandım. Sürekli üstten bakan gözlerle karşılaştım, aşağılayan bakışlar gördüm. Utanılacak bir iş yapmıyorum. Kendi ayaklarımın üzerinde gurur duyarak duruyorum. Fakat tezgahların arkasında yıllar geçirdikçe öğrendiğim bir şey var çok öğretici bir iş. Önce insanları okumayı öğrendim, sınıfsal çelişkileri. Tüketim alışkanlıklarını ve aşırı tüketimin dünyayı ne kadar kötü bir yer haline getirebileceğini.”

Çalışma ruhsatlarının süresinin uzatılmasını istiyorlar

Ülkesindeki ekonomik krizin gün be gün derinleştiğine bundan en çok kadınların olumsuz etkilendiğini söyleyen Olfa, alım gücünün düştüğünü ve yoksulluğun azalmadan artış seyrettiğini hatırlatıyor. Olfa, ikinci el giyim satan tezgahlara yalnızca 6 aylık ruhsatlar verildiğini ve bunun ekonomik olarak kendilerini zorladığını söylerken, iş kolunda aktif çalışan herkesin en azından yıllık ya da 5 yıllık olarak ruhsat alabilmelerinin önünün açılmasını talep ettiklerini ifade ediyor.