Marangoz Fatma El-Şerîf: Toplumsal algıları yıktım
Kahire’de ‘erkek işi’ olarak görülen marangoz mesleğini tüm engellere karşı sürdürerek toplumsal algıları yıktığını anlatan Fatma El-Şerîf, kendisi gibi birçok kadının teknik yetenek isteyen meslekleri icra ettiğini söyledi.
ASMAA FATHI
Kahire – Toplumda ‘erkek işi’ olarak görülen birçok mesleği sürdüren kadınlar, toplumsal algıları da yıkıyor. Kahire’de marangoz olan Fatma El-Şerîf de (30) bu kadınlardan biri. Fatma El-Şerîf, marangoz mesleği gibi özellikle teknik beceri gerektiren mesleklerde kadınların engellendiğini anlattı.
‘Yetenekli olmadığımızı iddia ediyorlar’
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı kadınlara verilen rollerin kalıplaştırıldığını anlatan Fatma El-Şerîf, “Bu tür işlerde çalışamayacağımızı, keskin aletler kullanamayacağımızı ve hatta yetenekli olmadığımızı iddia ediyorlar. Marangozluk mesleğinde veya başka bir meslekte çalışan kadınların en büyük sıkıntısı erkeklerle muhatap olmak” dedi.
‘6 ay boyunca işi öğrenmeye çalıştım’
Tüm engellemelere rağmen üretime her şekilde devam ettiğini söyleyen Fatma El-Şerîf, şunları aktardı: “Çocuğuma hamileyken evde ahşap ürünler yaptım. Ürünlerim birçok kişi tarafından beğenildi ve ondan sonra ilk sözleşmemi mobilya tasarlamak için aldım. Bunu tek başıma yapacak kadar deneyimim olmadığı için babamın marangoz atölyesine gittim. İşçilere tüm detayları sormaya başladım ve 6 ay boyunca işi öğrenmeye çalıştım. Sandalyede oturmuş kucağımda çocuğumu sallarken bir yandan da marangozu inceliyorum, aletlere bakıyorum, nasıl çalıştıklarını anlamaya çalışıyorum ve bu işi yapacağını hissettim. O gün marangoz işini yapmaya karar verdim.”
‘İşçilerin çoğu erkekti’
“Karşılaştığım en büyük zorluklardan biri, kadınların nadiren çalıştığı bir alanda çalışan kayınpederimi onunla aynı atölyede çalışmamın ayıp olmadığına ikna etmekti” diyen Fatma El-Şerîf, çalışma konusundaki ısrarı sayesinde marangozluk yapmaya başladığını anlattı. Bab al-Shaariya Mahallesi’nde olan atölyede 5 yıl çalıştığını belirten Fatma El-Şerîf, şunları kaydetti:
“En büyük zorluk buradaydı. Çünkü o bölgede bulunan işçilerin çoğu erkekti ve fısıltılarını duyabiliyor, bakışlarını hissedebiliyordum. Orada geçirdiğim her gün tacize uğradım. Bazıları eşimin babasıyla şakalaşıyor bahanesiyle bana yöneltmek istedikleri bazı sözleri söyleyerek kararlılığımı baltalamaya çalışıyorlardı, sanırım en zorlandıklarımdan biri oldu. Defalarca kez işten ayrılmayı düşündüm ancak daha sonra atölyeyi kadınların daha yoğun çalıştığı bir sokağa taşımaya karar verdim.”
‘Anne olmam mesleğimi yapmada engel olmadı’
Çalışmaya başladığı ilk dönemde marangozlarla tartışmaya girmekten korktuğunu bu nedenle çok taviz vermek zorunda kaldığını söyleyen Fatma El-Şerîf, ancak meslekte ustalaştıktan sonra haklarını talep etmeye başladığını belirtti. Anne olmasının mesleğini yapmada bir engel oluşturmadığına vurgu yapan Fatma El-Şerîf, “İşimin başında kızımı da yanıma alır atölyeye götürürdüm ancak atölyedeki malzemelerin kızıma verdiği zararları düşündükçe kendimi suçlu hissederdim. Bu yüzden onu anneme emanet ettim” şeklinde konuştu. Mesleğini yürütmede zorlukların süreceğinin farkında olduğunu söyleyen Fatma El-Şerîf, eşinin de işsiz kalması üzerine kendisiyle birlikte atölyede çalışmaya başladığını ve işlerini büyütmeye odaklandıklarını ifade etti.
‘Kadınlar artık her mesleği rahatlıkla icra edebiliyor’
Mesleki başarısını paylaştığı kadınların da bu durumu sevinçle karşıladığını dile getiren Fatma El-Şerîf, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erkekler karşılarında rekabetçi olarak bir kadın görmek istemiyor. Günümüz kadınları tesisatçılık, tamircilik, kafelerde ve iç pazarlarda her mesleği rahatlıkla icra edebiliyor. Toplumdaki algıları yıkan birçok kadınla tanıştım. Bunlardan biri de benim. Kendimi iyi bir örnek olarak görüyorum. Bugün herhangi bir marangoz gibi hiçbir eksiğim yok. Elimdeki malzemeler de birçok marangoz atölyesinde bulunan malzemelerden daha iyi.”