Lübnan’da artan ekonomik krizle kadınlar emek sömürüsüne uğruyor
Lübnan’de devam eden ekonomik kriz özellikle kadınların yaşamını günden güne zorlaştırıyor. Yoksulluk ve işsizlikle karşı karşıya kalan kadınların, daha uzun çalışma saatleri ve daha az ücretlerle emekleri sömürülüyor.
FADİA JUMAA
Beyrut- Çatışmaların hedefinde olan Ortadoğu ülkesi Lübnan’da ekonomik kriz yaşamı günden güne daha da zorlaştırıyor. İşsizlik ve yoksulluk oranının arttığı ülkede, ekonomik krizin yükü yine kadınlara bırakılıyor.
Kimi kadın iş bulamadığı için güvencesiz ve ucuz iş gücü olarak çalışmak zorunda kalırken kimisi ise çalıştıkları işyerlerinin ‘küçülme politikaları’ gerekçesiyle ilk işten çıkarılanlar arasında oluyor. Çalışma yaşamından uzaklaştırılan kadınlar da çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalıyor. İşsiz kalan kadınların bir çoğu, bakamadığı için çocuklarının velayetini boşandığı erkeğe vermek zorunda bırakılırken bir çoğu da aile içi şiddete katlanıyor. İlaç ve gıda gibi asgari ihtiyaçlarını bile karşılayamayan kimi aileler de, çocuklarını sosyal yardım merkezlerine yerleştiriyor.
‘Temel ihtiyaçlarımızın birçoğundan vazgeçmek zorunda kaldık’
Tıbbi ürünlerin tedarik edildiği bir şirkette çalışan aynı zamanda insan hakları ve çevre savunucusu olan Meryem Bilal, bir işçi ve bekar bir anne olarak konuşmak istediğini söyledi. Çocuklarını büyütmenin ve onları desteklemenin kendisinin sorumluluğunda olduğunu belirten Meryem Bilal, şunları ifade etti:
“Ekonomik krizden önce orta düzeyde bir gelirimiz vardı. Ne azdı ne de lüks yaşıyorduk ama yetiyordu. Şimdi koşullar değişti. Artık aldığım maaş yetmiyor. Temel ihtiyaçlarımızın birçoğundan vazgeçmek zorunda kaldık. Daha ucuz alternatifler arıyoruz. Yaşamımızı sadece temel ihtiyaçlar çerçevesinde düzenliyoruz. Gezme, dışarda yeme, içme, misafir ağırlama gibi durumlar artık yok.”
‘İçinde bulunduğum durum ekstra çaba göstermemi gerektiriyor’
Kadınların ekonomik kriz nedeniyle çoğu zaman daha düşük ücret karşılığında daha uzun süre çalıştıklarına dikkat çeken Meryem Bilal, "Ek iş arayan kadınlardan biriyim. Ek işle 16 saat kesintisiz çalışacağım. Buna dayanabilir miyim bilmiyorum. İçinde bulunduğum durum ekstra çaba göstermemi gerektiriyor. Bununla karşı karşıya kalan tek kişi ben değilim. Günümüzde çoğu kadın, hayata devam edebilmek için büyük yükler taşıyor ve çeşitli baskılara katlanıyor. Son zamanlarda pozisyonlarından ve uzmanlıklarından vazgeçip ilgileri dışında işleri kabul eden çok sayıda kadına tanık oldum” diye belirtti.
“Ekonomik çöküşün bedelini bugün kadınların ağır ödediğine şüphe yok ve ben de onlardan biriyim” diyen Meryem Bilal, savaşın yarattığı koşullarla baş edebilmek için kadınlar olarak güçlü bir iradeye sahip olmak gerektiğini söyledi.
‘Maddi boyutun yanında, sosyal ve psikolojik boyutu da var’
Özel bir döviz şirketinde çalışan Wafaa Ziani ise 30 yıldır çalıştığı şirkette ekonomik kriz öncesi aldığı bin 200 dolar maaşını kriz sonrası Lübnan lirası üzerinden almaya başladığını anlattı. Maaşının yüzde 80’inin kesildiğini söyleyen Wafa Ziani, şunları kaydetti:
“Maaşımız düştüğü gibi, faydalandığımız sağlık sigortası da sonlandırıldı. Zor şartlarda yaşıyoruz. 5 yıldır koşullar düzelir umuduyla bekliyoruz. Ama ekonomik kriz daha da kötüleşiyor. Fakat işimi kaybetmemek için çalışıyorum. Birçok kadın işten çıkarıldı. Krizin yansımaları biz kadınlar için çok büyük. Evlerini geçindirmek zorunda olan kadınlar, birçok baskı ile karşı karşıya. Tek gelirle artık bir ev geçindirilemiyor. Maddi boyutun yanında, sosyal ve psikolojik boyutu da var kadın açısından. Bugün bu krizin bitmesi umuduyla çalışmaktan başka seçeneğimiz yok. Bu nedenle kadınların sabırlı ve güçlü olması, kendilerine sunulan hiçbir iş fırsatını reddetmemeleri gerekiyor. Bunun bir aşama olduğunu ve atlatacağımıza inanıyorum.”