Kobanê’de bakliyat hasadı başladı

Kobanê Kantonu’nda buğday, arpa, mercimek gibi bakliyat hasadı başladı. Toprakla bağları güçlü olan kadınlar, hasattan elde ettikleri gelirle ekonomik bağımsızlıklarını elde ediyor.

NORŞAN ABDİ

Kobanê- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê Kantonu’nda kadınlar mayıs ayının başından bu yana tarımdan elde ettikleri ürünlerin hasadına başladı. Kadınlar, geçen yıla oranla bu yılki hasattan memnun.

Kobanê, buğday, arpa, kimyon, kişniş ve mercimek başta olmak üzere bakliyatlarıyla ünlü bir kanton.  Her yıl mayıs ayının başlamasıyla birlikte köylerde yaşayan kadınlar, mercimek başta olmak üzere bakliyat mahsullerinin bitkileri kurumadan ve taneleri yere dökülmeden önce hasada başlıyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren hasada giden ve gün batımına kadar tarladan ayrılmayan kadınlar, erkeklerden daha çok iş başında.

Kadınlar mercimek topluyor

Kantonun güneyindeki Aydiq Köyü’nden 30 yaşındaki tarım işçisi Hêza Mehmûd, "Her yıl yazın yaklaşması ve sıcaklıkların artmasıyla birlikte işlerimiz yoğunlaşıyor. Baklagillerin tanelerinin olgunlaşması bölgede hasat mevsiminin başladığının da bir göstergesi. Mercimek mahsulüne gelince kadınlar önce ıslak mercimek bitkilerini elleriyle topluyor ve arkalarına atıyorlar. Ondan sonra da mahsulü küçük yığınlar halinde topluyoruz. Mercimek bitkisi hasat edilirken hala nemli oluyorlar. Bu nedenle mercimeklerin üzerlerini örten kabukları ayırmak kolay olmuyor” dedi.

Tarımla geçiniyorlar

Mercimek hasadının son aşamasını anlatan Hêza Mehmûd, “Bitkiler tamamen kuruduktan sonra mercimekleri harman makinesine koyuyoruz. Bu işlemin sonunda mercimek taneleri ayıklanıyor. Diğer yandan hayvanları beslemek için yem olarak kullanılan mahsul artıkları da çıkıyor. Kantondaki kadınlar ekonomik bağımsızlıklarını sağlamak için tarıma bağlı bir şekilde yaşıyorlar. Kobanê Kantonu tarımı ile ünlüdür. Buradaki insanlar ve özellikle kadınlar ihtiyaçlarının çoğunu tarım üzerinden elde ediyor” diye belirtti. 

‘Kadınların toprakla bağı var’

Hasat mevsiminde kadınların yaşadığı zorluklara da dikkat çeken Hêza Mehmûd, son olarak şöyle konuştu: "Gerek kış koşullarında gerek güneşin kızgın sıcaklığı altında çalışma yürütebiliyoruz. Bazen çalışma saatlerimiz geceyi bulabiliyor. Çoğu zaman hava kararana kadar eve dönmüyoruz ve akşam eve döndüğümüzde gün boyunca biriken ev işlerini yapmak zorunda kalıyoruz. Çünkü kadınlar günün her saati evin dışında oluyor ama tüm zorluklara rağmen tarım işi yapmayı seviyorum. Kadınların toprakla, tarımla ve doğayla kendi bağları var, bu nedenle onunla geniş ve eşi görülmemiş bir şekilde bağlantılı.”

‘Bu yıl ürünlerde bolluk var’

Aydiq Köyü’nden 60 yaşındaki Biro Ehemed ise, "15 yaşımdan beri tarım işi yapıyorum ve her yıl aynı zamanda mercimek hasadı yaptığımızı hatırlıyorum. Önceki yıllara oranla bu yıl yağış güzeldi. Bu yıl mercimek mahsulü ile dört hektarlık araziyi ektim. Ayrıca iki hektarlık alana da buğday ektim. Bölgede birkaç yıl süren kuraklık ve düşük yağışların ardından üretim birçok üründe önemli ölçüde azaldı. Bu yıl itibariyle tüm tarımsal ürünlerin üretiminde bolluğa tanık oluyoruz. Yağışın iyi olduğu bu yılda çiftçinin de iyi ürün aldığını söyleyebilirim. Öte yandan Türk devleti Fırat Nehri suyunun bölgeye akışını kesintiye uğratıyor. Bu durum tarımla uğraşan aileleri bir hayli zorluyor. Köydeki tüm kadınlar, hasat zamanı bitmeden yetiştirilen tüm ekinlerin hasadını bitirmek için birbirlerine yardım ediyor” dedi.