‘Kadınlar ucuz iş gücü olarak görülüyor ve ağır koşullarda çalıştırılıyor’
Kadın ve çalışmaya zorlanan çocukların, koşulları dair konuşan İSİG Meclisi İstanbul Temsilcisi Serpil Ünal, “İlk 3 ayda 12 kadın iş cinayetinde yaşamını yitirdi. Kadınlar hem ucuz iş gücü olarak görülüyor hem de ağır koşullarda çalıştırılıyor” dedi.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- Kürdistan ve Türkiye’de emekçiler 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı alanlarda kutlayacak. Ülkede var olan ekonomik kriz ve denetimsizlik nedeniyle güvencesiz ortamlarda çalıştırılan binlerce işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. İş güvenliği ve insanca yaşam isteyen işçiler, var olan koşulların düzeltilmesini istiyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) 2023 verilerine göre; Bin 932 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Bu sayının 147’sini kadın işçiler oluştururken yine bu yılın ilk üç ayında 12’si kadın olmak üzere 425 iş cinayeti yaşandı.
Türkiye’de artan işçi cinayetleri ve kadın işçilerin çalışma koşullarına dair İSİG Meclisi İstanbul Temsilcisi Serpil Ünal ile konuştuk.
‘Ekonomik kriz patronları ucuz iş gücüne yönlendiriyor’
Her yıl ortalama 2 bin işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğine yer veren Serpil Ünal, “Yeterli iş güvenliği tedbirlerinin alınmaması, denetimsizlik ve güvencesizlik nedeniyle her yıl arkadaşlarımızı iş cinayetlerinde kaybediyoruz. Geçen sene 1932 işçiyi önlenebilir nedenlerle kaybettik. Ekonomik krizin giderek artması nedeniyle patronlar daha ucuz iş gücü ve daha düşük maliyetlere yöneliyorlar. İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınması ekstradan bir maliyet bir külfet olarak görülüyor. Bu nedenle de denetimsizlik, kayıt dışı çalıştırma giderek artıyor. Bu da çok fazla sayıda işçi yaralanmasına, iş kazalarına ve meslek hastalıklarına neden oluyor” dedi.
‘MESEM ile çocuk işçi cinayetleri de arttı’
İlk olarak çocuklara dikkat çeken Serpil Ünal, devletin MESEM projesiyle birlikte çocuk işçi cinayetinde artış yaşandığını kaydetti. Okulda olması gereken çocukların meslek öğrenimi adı altında çalıştırılırken alınmayan tedbirler nedeniyle yaşamlarını yitirdiğini belirten Serpil Ünal, “Ucuz iş gücü arayan patronlar daha çok kayıt dışı işçiye yöneliyor. Bu da kadın ve çocuk işçilerin daha çok iş yerlerinde çalıştırılmasına neden oluyor. İşçi sağlığı önleminin çok daha az alındığı yerlerde kadınlar ve çocuklar çalıştırılıyor. Son dönemde biliyorsunuz devlet eliyle MESEM projesinin devreye konulması ile çocuk işçi cinayetleri daha çok önümüze çıkmaya başladı” açıklamasında bulundu.
‘Kadınlar sağlıksız ortamlarda düşük ücretle çalıştırılıyor’
Çalışma hayatında özellikle kadınların büyük sorunlarla karşı karşıya kaldığını söyleyen Serpil Ünal, düşük ücretle çalıştırılan kadınlar için hiçbir önlem alınmadığına dikkat çekti. Kadınların yaşadıkları sağlık sorunları ve ağır iş yüklerinin günden güne arttığına yer veren Serpil Ünal, kadınların iş hayatında yaşadığı sorunlara dair şu değerlendirmede bulundu:
“Ucuz iş gücü olarak görülen kesimlerden biri de kadın işçiler. Geçtiğimiz yılın oranlarına baktığımızda 147 kadını iş cinayetlerinde kaybettik. Yine bu yılın ilk üç ayında 12 kadın işçiyi iş cinayetlerinde kaybettik. Kadınlar toplum içinde genelde eve para getiren değil, eve bakan kesimler olarak görülüyor. Bu da güvenliğin daha az olduğu ve daha düşük ücretlerle çalıştırıldığı gerçeğini karşımıza çıkarıyor. Kadın işçilerin çalışma yaşamlarına baktığımızda ne kadar sağlıksız ortamlarda çalıştıklarını görüyoruz. Hem tarımda hem de sanayide kadınların erkeklerden çok daha düşük ücretlerle çalıştırıldığını biliyoruz. Hala süren direnişlerde kadın işçilerin nasıl koşullarda çalıştırıldığını az çok görebiliyoruz. Örneğin Agrobay lşçileri düşük ücretler ve ağır koşullarda çalıştırılıyorlardı. Çok ağır kaldırmak ve yükseklerde çalışmak zorunda kalıyorlardı. Yine kimyasallarla çalıştıkları için kadın işçilerin tırnakları çıkmıyordu. Sendikalı oldukları için işten atıldılar. İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri de genel olarak erkek işçilerin çalışma durumuna göre ayarlanmış.”
‘Kadınlar psikolojik olarak da ciddi baskılarla karşı karşıya kalıyorlar’
Kadınların fiziki sorunların yanı sıra psikolojik olarak da iş hayatında büyük bir mücadele verdiğini kaydeden Serpil Ünal, “Kadınlara yönelik bir çalışma sistemi zaten yok. Ama kadınlar erkeklerle aynı mesaide iş yapmalarına rağmen daha düşük ücret alıyorlar. Daha fazla üzerlerine baskı uygulanıyor. Sendikalı olabilmeleri bile gerçek bir mücadeleyi beraberinde getiriyor. Yine kadınlar yoğun bir psikolojik baskı ve mobbingle karşı karşıya kalıyorlar. Taciz boyutuna varan söz ve hakaretlere maruz kalıyorlar. Bunlar yaşanınca kadınlar için çalışma bir cehennem ortamına dönüşebiliyor. Kadın işçiler yine çok fazla sağlık sorunu yaşayabiliyor. Pek çok işçi de meslek hastalıklarının ne durumda olduğunu bilmiyoruz” sözlerini kullandı.
‘Sıkı bir denetim mekanizması şart’
Bu cinayetlerin ve baskıların önlenebilmesi için çözüm yöntemleri sıralayan Serpil Ünal, ilk olarak sıkı bir denetim mekanizması ve ceza politikasının devreye girmesi gerektiğini ifade etti. Var olan yasaların uygulanarak iş yerlerinin denetlenmesi çağrısında bulunan Serpil Ünal, “İş cinayetlerinin önlenebilmesi için de işçi sağlık ve iş güvenliği tedbirlerinin alınması gerekiyor. Çünkü iş cinayetlerinin çoğu çok basit önlemlerle alınmadığı için yaşanıyor. Yüksekten düşme için bir tedbir alınmaması ya da ağır bir cismin yüksek bir yerden indirilmesi vs. bu gibi çok basit ilk elden yapılması gereken tedbirler alınmadığı için iş cinayetleri yaşıyoruz. Bunun için sistemli ve etkin bir denetleme mekanizması ve ceza sistemi gerekiyor. İstatistikleri bile tutmayan devletin ilk olarak iş yerlerinde iyi bir denetim yapması gerekiyor. Şimdilerde bir kaza ya da şikâyet üzerine denetleme yapılıyor” dedi.