Parvin Azad: İran’da kadınlar düşük ücret ve güvencesiz işlerde çalıştırılıyor
İşçi sınıfı üzerindeki baskılara dikkat çeken Parvin Azad, "Dünyanın dört bir yanında işçiler önemli hak ihlalleri ve adaletsizliklerle karşı karşıya. Cinsiyet ayrımcılığı ve düşük ücretle çalışan kadınlar ise iki kat daha savunmasız haldeler” dedi.
SAMİRA SALAVATİ
Haber Merkez – İşçilerin birlik, mücadele ve dayanışma ayının sembolü olan 1 Mayıs’ın 136’ncı yılı kutlamaları ile dünyanın dört bir yanında emekçiler alanları doldurarak hep bir ağızdan taleplerini haykırdı. Son yıllarda emek direnişlerinin en güçlü kendisini hissettirdiği ülkelerden biri de İran olurken, meslek grupları örgütlü şekilde alanları dolduruyor. Son aylarda ise alanlara çıkan eğitim emekçileri, bilimsel ve anadilde parasız eğitim taleplerinin yanı sıra eğitim alanına yönelik baskıların da sonlandırılmasını istiyor.
Kadınlar daha çok haksızlıklara maruz kalıyor
Emekçilerin talepleri, patronların ve iktidarların daha çok kazanmaları karşısında aradan yüzyıllar geçse de karşılanmıyor, kısmı olarak kazanılan haklar ise 21’inci yüzyılda törpülenmeye çalışılıyor. Eşit işe eşit ücret, sağlık, güvence, sigorta, düşük ücret, emeklilik başta olmak üzere çalışanları kapitalizm dişlileri çarkında çok sayıda sorun karşılıyor. Bir de kadın olunduğunda bu dişliler iki kat zarar verir hale geliyor, çünkü eşit işe eşit ücret ödenmemesi, cinsiyetçilik başta olmak üzere çok katmerli sorun emekçi kadınların önünde hala duruyor.
“Daha iyi bir yaşam istiyorlar”
Çocuk ve kadın hakları aktivisti olan Parvin Azad, İran’da kadın ve emek hallerini ajansımız için değerlendirdi. İşçi ve emek hareketlerinin başlıca taleplerinin ücret eşitliği, daha iyi bir yaşam, ekonomik ve sınıfsal yoksulluğun son bulması olduğunu söyleyen Parvin Azad, 2022 yılının emek hareketleri konusunda hareketli bir yıl olduğunu ifade etti. Parvin Azad, “İşçiler her gün yaygın protestolar, grevler yapıyor ve bunlara şahit oluyoruz. İşçilerin, öğretmenlerin, emeklilerin, hemşirelerin, sağlık çalışanlarının ve hak arayışçılığında da annelerin adalet eylemleri sürüyor” dedi.
“Her türlü ayrımcılık derinleşiyor”
Başta emekçiler olmak üzere birçok kesimin İran rejiminin yaklaşımlarını kabul etmediğini dile getiren Parvin Azad, rejimin işsizliği, yoksulluğu, ayrımcılığı, cinsiyetçiliği, çocuk işçiliği, çok evlendirmeleri ve fuhşu derinleştirdiğini aktardı. Emekçilere yönelik eşitsizliklerin derinleştirildiğini sözlerine ekleyen Parvin Azad, rejimin aynı zamanda toplumsal krizini de tetiklediğini belirtti.
“Eğitim seviyesi düştü”
Parvin Azad, “Dini, ekonomik, toplumsal, hukuki olmak üzere ezilen kadınlar, üretime katılmak istediklerinde de hor görülme biçimlerinin mislisine maruz bırakılıyor. Kadınların statüsü desteklenmiyor, aksine aile-hane dışına çıkılmaması için büyük uğraşlar veriliyor. Ekonomik kriz derinleşiyor ve derinleştikçe de çocuklar çalışmaya zorlanıyor” diyerek, eğitim seviyesinin de düştüğünü hatırlattı.
"Birçok kadın çalışan taciz ediliyor"
Çalışan kadınların sorunlarına değinen Parvin Azad, sözlerine şöyle devam etti: "Çoğu işveren, çocuk sahibi kadınları çalıştırmıyor ve onlara anaokulu, kreş gibi imkanlar bile vermiyor, bu durumda kadınlar işgücü piyasasına giremeyecek duruma geliyor. Kadınlar Çalışma ve Sigortacılık Bakanlığı kapsamı dışında kalan işlerde çalıştırılıyor. Örneğin; on kişiden az olan atölyelerde, çalışma ve emeklilik sigortası kapsamına girmeyen işlerde, veya emeklilik süresince ücretsiz olarak hizmet veren atölyeler çalıştırılıyor. Kadınlar kayıt dışı, güvencesiz işlerde konumlandırılıyor. Günde 12 saat halı dokuyan ve hatta sağlıklarından çokça sıkıntı çeken kadınlar var. Bu kadınları işe alan şirketler var, temizlik hizmeti veren, ev işçisi kadınlar var ve bu işverenlerin bazıları onlardan seks işçiliği yapmalarını bile istiyor, istemezlerse işten atılıyorlar. Aslında ev işçisi, atölye gibi çalışma alanlarında özellikle kayıt dışı çalışma alanlarında birçok çalışan kadın işverenler tarafından taciz ediliyor.”
“Çocuk işçiliğinin önü alınabilinir”
Parvin Azad, İran’da yerel yönetimler başta olmak üzere birçok kurumun çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında payı olduğunu düşünüyor. Parvin Azad, “Çocuk işçiliği aslında denetlenebilir ve önü alınabilir. Yerel yönetimler denetleme ve en önemlisi de destekleme yöntemlerini zenginleştirdikleri taktirde bunların önünü alabilir” ifadelerinde bulundu.
Son olarak, “Emekçilerin ortak talebi eşitlik ve özgürlüktür” diyen Parvin Azad, insanca yaşam koşullarının sağlanmasının toplumun sağlığı için de önemli olduğunu söyledi.