‘Erkek işine’ karışan Sebah motoru ile tüm algıları yıktı
Hasekê’de Arap halkından olan Sebah Nasir, toplumun tüm önyargılarına aldırış etmeden 10 yıldır motoru ile halka sebze-meyve satarak, ekonomik özgürlüğünü sağlıyor. Tüm kadınlara da cesaret kaynağı olan Sebah, azim ile birçok engelin aşılabileceğini belirtiyor.
RONÎDA HACÎ
Hasekê - Toplumun ‘erkek işi’ dediği bir işi yapıyor 37 yaşındaki Sebah Nasir… 10 yıldır motoru ile Kuzey Doğu Suriye’nin Hasekê kentinde seyyar satıcılık yapıyor. Bir kadının böyle bir iş yapması toplum tarafından yadırgansa da Sebah’ın amacı ekonomik özgürlüğünü sağlamak. Sebah, çocuklarına ve kendisine daha iyi bir gelecek sağlamak için topluma savaş açarcasına motorlu aracına adeta tutunmuş durumda.
“Verdiğim mücadele ile algıları değiştirdim”
Hasekê’nin Xişman Mahallesi’nde ikamet eden Arap kadın Sebah Nasir, “Arap toplumu içerisinde de bir kadının böyle bir iş yapması kabul görmez” diyor ve ekliyor: “10 yıldır verdiğim mücadele ile ailemde ve çevremde bu algıyı değiştirdim.” “Ekmek teknem” dediği motorlu taşıtıyla sabahtan akşama kadar mahalle mahalle dolaşarak meyve, sebze satan Sebah için hayat hiç de kolay geçmemiş. Suriye’de devam eden savaş, bölgede yaşanan ekonomik kriz ve üzerine bir de Sebah’ın yoksulluğu eklenince yaşam daha da zorlaşmış. Ama Sebah onunla baş etmenin bir yolunu bulmuş ve şimdi, “Hiç olmazsa çocuklarım aç kalmıyor” diyerek, yaptığı işin hayatına kattıklarıyla yetiniyor.
“Azim tüm engelleri aşar”
Sebah Nasir, bu işe nasıl başlamaya karar verdiğine ve ne gibi zorluklarla karşılaştığını şöyle anlatıyor: “Evlendiğimde ekonomik olarak durumumuz hiç iyi değildi. Eşim iş bulamıyordu. Ben de bir şeyler yapmak istedim. Ancak mücadele etmem gereken toplumsal tabular vardı. Çalışmaya karar verdikten sonra öncelikle toplumdaki ‘bir kadın çalışamaz’ algısını kırmak için çabaladım ve nihayetinde bu motorlu taşıtı aldım ve çalışmaya başladım. İnsan azimli olduktan sonra hiçbir engel tanımıyor. Ben de öyle yaptım. 10 yıldır aynı motorlu taşıtı kullanıyorum ve onunla ekonomik özgürlüğümü sağlıyorum.”
Sebah’a göre tüm kadınlar başarabilir
Sebah’ın bu iş ile hayattan öğrendiği çok şey var. Sebah olarak başardıklarını tüm kadınların da başarabileceğine inanıyor ve onun için “kadın olmak” artık bambaşka bir anlam ifade ediyor. Toplumun erkeğe yüklemiş olduğu tüm vasıfların aslında sahte, toplumsal cinsiyetçi kalıplar olduğuna herkesten çok artık o inanıyor ve “Kadın yaşamın yaratıcısıdır, yaşamı var edendir” diyor.
“Kadınlar benden cesaret aldı”
Sebah, “Kadının yaşam içerisindeki rolünü benimsemeyen bir toplum geri bir toplumdur. Benim motor sürdüğümü gören kadınlar da benden cesaret aldı. Onlara da güç verdi. Onlar da bana bakarak ekonomik özgürlüklerini sağlamak için başka yollar aradılar ve her biri bir işe yöneldi. Birinin öncülük yapması gerekiyordu bu konuda, sanırsam o da ben oldum. Eğer etrafımızdakiler ne der, ne düşünür kaygısıyla hareket edersek zaten hiçbir şey yapmaz, kendi köşemizde çaresiz çaresiz otururuz” diyerek, tüm kadınların isterse birçok şeyi başarabileceğini de belirtiyor.
“Çocuklarıma da öğretiyorum”
On yıldır ekmek teknesi olan motorlu taşıtının dilinden anlayan Sebah, çıkan bütün tekniki sorunlara da kendisi müdahale ediyor. Sebah hayattan öğrendiklerini kızı Zeynep’e de öğretiyor: “Motor’un herhangi bir sorunu çıktığında kendim çözüyorum. Şimdi kızım Zeynep’i de kendimle gezdiriyorum ki ileride o da aynı şeyleri yapmak istediğinde toplumun ‘ayıptır’ diyerek kadınları geri plana iten yaklaşımlarına karşı mücadele edebilsin. Çocuklarımın toplumsal tabulara kurban olmasını istemiyorum. Yaptığım iş sayesinde ekonomik durumum iyi, çok şükür geçimimi sağlayabiliyorum ve çocuklarımı okutabiliyorum.”