ZEYNEB EL-XELEF

Dêrezor– Suriye ekonomisinde stratejik öneme sahip olan ve “beyaz altın” olarak adlandırılan pamuk, savaştan önce önemli bir ekonomik kaynağıydı. Savaştan önce Suriye'nin kuzey ve doğu bölgeleri ile Hama ve Halep illerinde pamuk ekimi yaklaşık 250 bin hektara ulaşmıştı. Fakat Suriye'de yaşanan savaştan sonra pamuk üretiminde önemli bir düşüş yaşandı. Çevre şartları, çiftçilerin savaştan ötürü pamuk ekememesi, yağış yetersizliği, Fırat Nehri suyunun Türkiye tarafından kesilmesi, tohum ve ilaç maliyetlerinin yüksek olması, ambargo gibi nedenler pamuk ekimini kötü etkiledi. Ayrıca giysi imalatında ve tohum yağının çıkarılmasında kullanılan pamuk, şuan Suriye’de kırsal kesimde yaşayan kadınlar için bir ısınma aracı ve tandır ateşini yakmak içinde kullanıyor.

"Olumsuzluklara rağmen ekime devam ediyoruz"

Hacin şehrinde çiftçilik yapan Suad El-Ebid, pamuk ekiminin her yıl Mayıs ayında başladığını belirterek, 40 yıldır pamuk ekimiyle uğraştığını kaydetti. Suad El-Ebid, “Dêrezor'da tarlalar verimsiz olduğu için pamuğun suya, gübreye ve ilaca ihtiyacı var. Su eksikliğine rağmen bölgede pamuk üretimiyle geçiniyoruz. Kadınlar pamuk ekiminde çalışıyor bu nedenle sabah erken kalkar, ev işlerini bitirir ve ardından tarlaya tohum ekmeye gideriz. Güneşte birkaç saat çalışıyoruz, tarlaları ekiyoruz, yabani otları ayıklıyoruz, sonra tohumları ekiyoruz, bu yorgunluğu atabilmemiz için iyi bir verim almayı umuyoruz. Gübre, ilaç ve pamuk tarımı ile ilgili her konuda destek istiyoruz, böylece geçen yıllardan daha iyi verim almak istiyoruz” dedi.

“Tohum dağıtım yöntemini kullanıyoruz"

Bir diğer çiftçi Sibhiya El-Mihemed, bazı insanların çoğaltma yöntemi yerine her bir pamuk tohumunu ayrı ayrı ektiğini dile getirerek, "Ama biz köyde tohum dağıtma yöntemini kullanıyoruz, daha sonra sulamaya başlıyoruz ve hasat edilene kadar beş ila yedi kez suluyoruz. Pamuk tomurcukları göründüğünde tohumları dökmeye başlıyoruz” diye belirtti.

“Su yetersizliğinden dolayı zorluklar yaşıyoruz”

Hacin Tarım Müdürlüğü Eş Başkanı Amna El-Salim, Ebu Hardub'tan Bağdat'a kadar yetiştirilen pamuk miktarının 30 bin ila 35 bin hektar arasında olduğunu söyledi. Müdürlüğün halen buğday ticareti, hububat ve çeşitli yaz projeleri üzerinde çalışma yaptığını belirten Amna El-Salim, “Fırat nehri suyunun kesilmesinin yanı sıra tarımı desteklemek için sağlanan malzeme eksikliği gibi önemli sorunlarla karşı karşıyayız. Hem ekonomik kriz hem de savaştan ötürü yaşanan olumsuzluklar bizi kötü etkiliyor. Çiftçiler tarlalarını artezyen kuyularıyla suluyor ama suyun tuzluluğu tarıma zarar veriyor, bu yüzden tarlaları Fırat Nehri'nin suyuyla sulamak daha iyi ancak Türk devleti bir yıldan fazla bir süredir bölgeye gelen suyu kesiyor" şeklinde konuştu.