SORGUL ŞÊXO

Hesekê– Günümüz zaman dilimi “kadın yüzyılı” olarak tanımlanıyor. Artık küçük, büyük, yaşlı kadınlar, toplumun ne düşüneceğini ya da ne konuşacağını düşünmeden birçok yerde çalışarak geçimini sağlıyor. Kentlerdeki büyük fırınlar ancak köy ve ilçelerin ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Ancak bazen un az olduğundan ve yurttaşlara ekmek yetmediği zamanlar oluyor. Böylesi zamanlarda yurttaşlar ihtiyaçlarını karşılamak için kendilerine alternatif arıyor. 

Geçtiğimiz yıl işgalci güçler buğday ve arpa tarlalarına zarar verdiği ve bu yılda çok fazla yağmur yağmadığı için bu yıl ki buğday ve arpa hasadının beklenenden çok az olduğunu biliniyor. Bu durum Demokratik Özerk Yönetim Tarım Komisyonu’nun eş başkanlarına göre de böyle.

Kadınlardan alternatif

Bölgede yaşanan ekmek krizin çözümü için kadınlar bir alternatif geliştirdi. Kongra Star Kadın Ekonomisi Komitesi’ne bağlı kimi fırın projeleri hayata geçirildi. Kimi kadınlar kendi başına sac ekmeği ve tandır ekmeği fırınları açtı. Bu kadınlardan biri de 65 yaşındaki Şemsa Elî. Şemsa Elî’nin yüzündeki çizgilerden yılların emeğini, yaşam mücadelesini görmek mümkün ve bu yaşanmışlıklar yazılmayı bekliyor. Şemsa nenenin ekmeğinin kokusu Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentindeki Til Remir ilçesinde yayılıyor.

Günde 150-160 sac ekmeği

Fırını hakkında konuşan Şemsa Elî, “Yaşadığımız şu dönemde çalışmayan ya da emek vermeyen yaşayamaz. Bu yüzden bugün özel bir fırın açtım ve çalışıyorum. Un ve gazı satın alıyor ekmeği öyle yapıyorum. Bazen o da Cuma günleri ekmek fazla bulunmuyor. Bu yüzden fırınımız haftanın 7 günü açık ve yurttaşların ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Günde yaklaşık 150-160 sac ekmeği yapıyoruz. Özel gün ya da tatil günlerinde işimiz daha da artıyor. Çünkü o zamanlarda yurttaşlar daha çok evdeler. Evde oldukları içinde sac ekmeği ile yenilmesi gereken etli merge yapıyor. Diğer anlamıyla isteğe göre yapıyoruz. Öte yandan düğün ve şölenler içinde sac ekmeği yapıyoruz” diyor.

Kadın Ekonomisi’nden destek bekliyor

Göçmen bir kadının yardımıyla fırını işlettiğini anlatan Şemsa Elî, “Göçmen olduğu için yardım etmek istedim. Bu kadın Erîşa köyünden. İşgal nedeniyle göç ettikten sonra Til Temir’e gelmiş ve burada yaşıyor. Bana yardımcı olmasını istedim. Şimdi birlikte çalışıyoruz. O hamur yoğuruyor, ben de pişiriyorum. Burası üçüncü bir kişinin ücretini ödemeyi kaldıramıyor. Bu yüzden ikimiz tek çalışıyoruz. Kadın Ekonomisi’ne bağlı olan fırınlardan farkımız; onlar her bir ekmeği 150 Suriye lirasına ekmekleri satıyor biz 250 Suriye lirasına satıyoruz. Çünkü Kadın Ekonomisi projeleri kapsamında çalışanlar malzemeleri daha ucuza alabiliyorlar. Eğer Kadın Ekonomisi bize de destek verirse bizde ekmeği diğer fırınlar gibi satacağız” diye belirtiyor.

“Saldırılar yaşamı tehlikeye sokuyor”

Bölgeye yönelik saldırılara da işaret eden Şemsa Elî, konuşmasını şu şekilde sürdürüyor:

“45 yıldır Til Temir’de yaşıyorum. Uzun bir süredir bölgemize yönelik saldırılar oluyor. Bu saldırılar herkesin yaşamını tehlikeye sokuyor. Türk devletinin topraklarımızdan çıkmasını istiyoruz. Bu ateşin sönmesini, savaşın durmasını umut ediyoruz. Bölgenin durumunu herkes biliyor. Bölgemizin fırınlara ihtiyacı var. Doğru çalışmak zor ama çalışmak zorundayız. Yaşlıyım doğru ama evde boş oturmayı sevmiyorum.”