Şarezûr’da kadınların mesaisi gün doğmadan başlıyor: Emeğimiz sömürülüyor

Sonbaharın son bereketini ve meyvelerini toplamak için yola çıkan Şarezûrlu kadınların mesaisi gün doğmadan başlıyor. Saddam Hüseyin döneminde yaşanan katliamlar ve şimdiki yetersiz politikalara dikkat çeken kadınlar, başkasına muhtaç olmamak için çalışmak zorunda olduklarını belirterek, emeklerinin de sömürüldüğünün altını çiziyor.

HEWAR MEHEMED

Şarezûr - Yüzlerce kadın Federe Kürdistan Bölgesi’nin Hewreman bölgesine bağlı Şarezûr yerleşkesinde dünyanın karanlık saatlerinde bir araya gelmeye başlıyor. Öyle sabah sporu yapmaya çıkmak gibi bir esprisi yok bu saatin, üretime başlama henüz gün aymadan iş başında olma ve iş de bulabilme telaşı var kadınların. Saat 03.00 sıralarında bir araya gelmeye başlayan kadınların ürün toplayacakları bahçelere gitmeleri neredeyse üç saat sürüyor. Daha yakın bahçelere giden kadınlar elbette daha şanslı iken sabahın 03.00’ünde sokakta kendisini bekleyen kadın kafilesi ve araba ile gideceği bahçeye saat 06.00’dan önce yetişemeyenlerde var.

Gün aydınlanmadan yola çıkıyorlar

Gün aydınlanmadan uyanan kadınlar çalışırken giyebilecekleri rahat elbiselerini ya yanlarına alıyor ya da üzerlerine geçirip öyle koyuluyorlar yola. Güneşten, rüzgardan kendilerini koruyacak şapka, baş örtüsü, yüzlerini koruyacak maskeleri ise ihmal etmemeye çalışıyorlar. Kimisi evinin tüm yükünü omuzlarında taşıyor, kimisi kendisini çalışmak zorunda hissediyor. Bazıları ise kış hazırlıkları için çalışmak gerektiğini düşünüyor. En nihayetinde ise neredeyse her yaştan kadının toplandığı bu alanlarda kadınlar alınteri dökerek üretime katılıyor. Bizimle konuşmaya, sorunlarını anlatmaya ise yaşları artık torun sahibi olmaya yakın olanlar gönüllü oluyor.

“Başkasına muhtaç olmamak için…”

Sebze ve meyveleri derleyip toplamak için bahçelerden ellerine kendi sepetlerini alıp gelen de var, eski bir eteği beline kuşak yaparak bunun içerisine toplayan da… Kadınlar domates, patlıcan, biber, karpuz, salatalık, üzüm, armut ne varsa topluyor. Söze başlayarak “Güya hastayım” diyor 54 yaşındaki Gelawêj Qadi. Sabahın erken saatlerinde uyandığını belirten Gelawêj Qadi, “Sabahın üçünde Halepçe’den arkadaşlarımla birlikte yola çıkıp Pêncewîn’e geldim. Yolculuğumuz toplamda bir saat sürüyor. Çalıştığımız alana geldikten sonra hemen işe koyuluyoruz. Bu emeği vermesek geçimimizi de sağlayamayız. Zorlu oluyor ama başkasına muhtaç olmaktansa kendi emeğimizle kazanıp geçimimizi sağlamak en iyisi” diyor.

“Mevcut politikalar yüzünden ağır işleri yapıyoruz”

Amina Namîqa ise 57 yaşında ve Kerkük’ten 30 yıl önce göçerek Şarezûr’a yerleşmiş. Neredeyse tüm ailesi Saddam Hüseyin’in BAAS partisi tarafından katledilmiş. “Burada gördüğünüz kadınların hepsi bağ bahçe işlerinde çalışmak zorundadır. Bazıları Federal Kürdistan bölgesinin politikaları yüzünden çok ağır işler de yapmak zorundadır. Yaşı büyük kadınların yaşlarına bakmadan çalışmak zorunda çünkü evimize bakacak başka kimsemiz yok” diyor Amina Namîqa.

“Sömürülüyoruz”

64 yaşında olduğunu söyleyen Rabîe Hesen de sabah karanlığında yola çıkanlardan. “Sabah tüm işçilerle beraber çalışma yerlerimize gidebilmek için araba/pikabın arkasında yerimizi alıyoruz. Elbette çok yoruluyoruz, çok çalışıyoruz” diyen Rabîe Hesen, emeklerinin sömürüldüğünü de düşündüklerini ekliyor sözlerine.