Türk devletinin su savaşı: Ceqceq nehri hastalık üretiyor
Türk devletinin suyu kesme, kanalizasyon ve kimyasal atıkları Qamişlo’dan geçen Ceqceq nehrine karıştırma politikaları, ekolojik dengeyi ve halkın sağlığını tehdit ediyor. Uzmanlar, insani yardım örgütlerine çözüm için baskı çağrısı yapıyor.
EBÎR MUHEMED
Qamişlo- Suriye’de Cexcex ya da Ceqceq ismleriyle bilinen nehir, Kuzey Kürdistan’da Midyat topraklarından doğarak, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Qamişlo ve Tirbespiye şehirlerinden geçiyor. Nehir suyu Hesekê şehrinden Xabur nehrine kadar ulaşıyor.
Son yıllarda Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye’ye karşı silahlı saldırılarının yanı sıra suyu da halka karşı silah olarak kullanıyor. Yakın zamana kadar 50 bin dönümden fazla arazinin sulandığı nehir Cizîre Kantonu için ekoloji ve sağlık açısından korkulacak bir yer haline geldi. Xabûr suyu da Hesekê için önemli bir kaynaktı ama Türk devleti tarafından kesildi. Hesekê halkı yıllardır su kriziyle boğuşuyor.
‘Hastalıklar ile yüz yüze kalıyoruz’
Ceqceq suyuna yakın evi olan Selima Reşid Ehmed, nehrin kötü koku ve hastalıkların merkezi haline geldiğini belirterek, “Biz hepimiz hastalandık, Ceqceq nehrinden yılan, akrep ve böcekler de çıkıyor. Belediyeden bu krize çözüm olmasını istiyoruz” dedi.
‘Nehir 90’lı yıllarda en iyi ekolojik durumdaydı’
Ekoloji alanında uzman, Almanya'da yaşayan ve aynı zamanda Kêziyen Kesk a Jîngehi (Yeşil örgülüler) gönüllüsü olan Hêvin Şêxo, ajansımıza yaptığı değerlendirmede, nehrin 90'lı yıllarda en iyi ekolojik durumda olduğunu söyledi. Hêvin Şêxo,"Ceqceq Nehri çok güzel bir doğal ortam oluşturmuş ve bundan pek çok fayda sağlanmıştı. Temiz ve berrak su aktığı için tarlalar, ağaçlar ve ormanlar sulanırdı. Maalesef Türk devleti siyasi kararla başta Kürt bölgeleri olmak üzere Suriye topraklarındaki suyu kesmeyi istemektedir. Bu nedenle barajlar inşa etmeye başladılar, aralarında Türkiye'nin suyunu kestiği Çeqceq nehri de var. Bu nehir özellikle yaz aylarında sıcaklıklar arttığında yavaş yavaş kurumaya başladı.” şeklinde konuştu.
‘Bölgenin sağlığı ve ekolojisi için tehlikeler’
Hêvîn Şêxo, Ceqceq nehri krizinin devam etmesinin ekoloji ve sağlığa verdiği zarara dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Bu mevcut politika ve krizin genel olarak sağlık ve ekoloji üzerinde büyük etkisi var. Toprağa, suya ve havaya etkisi var ki bu üçü ekolojinin temelidir. Nehrin etrafındaki arazi kirlendiğinde kimyasal madde atıkları da ekleniyor ve bu atıklar arazilere ve tarlalara ulaşıyor. Bütün bunlar kronik hastalıkların ortaya çıkmasına neden oluyor. Aynı zamanda kanserin gelişmesine de neden oluyor."
‘Türk devleti kanalizasyon hatlarını nehre atıyor’
Cizîre Kantonu Su İdaresi Eşbaşkanı Bêrivan Silo da Ceqceq nehri için birçok proje yaptıklarını ancak hayata geçiremediklerini belirterek bunun nedenlerini şu sözlerle anlattı: "Ceqceq nehrinin geçtiği tarafta Türk devleti kanalizasyon hatlarını nehre atıyor. Bu nehrin suyu da Qamişlo'ya doğru akıyor. Özellikle son zamanlarda Türk devleti kasıtlı olarak nehir sularına kimyasal kalıntılar salıyor, bu başta kadınlar ve çocukların etkilendiği çeşitli hastalıkların yayılmasına neden oluyor. Dolayısıyla Qamişlo Belediyesi'nin bu krizi projelerle çözmeye yönelik çalışmaları olsa da bunlar başarıya ulaşamıyor. Geçtiğimiz yıl birçok analize başlandı ama maliyeti çok yüksek, Özerk Yönetim tek başına yetişemiyor, insani yardım kuruluşlarının yardım etmesi gerekiyor."
‘İnsani yardım kuruluşları Türkiye'ye baskı yapmalı’
Bêrivan Silo, bölge halkının içme suyu, bahçe sulama gibi tekrar nehirden faydalanabilmesi için insani kuruluşların bir an önce duruma müdahale etmesi gerektiğini belirterek, "Ayrıca bu sorunun kökünden, kaynağından çözülmesi gerekiyor. Çözüm de Kuzey Kürdistan topraklarındadır. Öte yandan uluslararası insani örgütlerin de Türk devletine baskı yapıp bir an önce bu krizin çözümü için müdahale etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.