Semsûrlular depremden sonra bu seferde barajla göç tehdidi altındalar

Semsûr’un Gömükan Köyü sınırları içerisinde yapımı devam eden baraj, depremle ağır yara alan bölge halkını yeni bir göçe zorluyor. Evlerini terk etmek istemeyen halk ise barajla artan su sıkıntısından kaynaklı geçim kaynağı olan tütünü ekemez duruma geldi

MEDİNE MAMEDOĞLU

Semsûr- Semsûr’un (Adıyaman) Yaylakonak Beldesi Gömükan (Çamyurdu) Köyü sınırları içerisinde 2017 yılında temeli atılan ve hala yapımı devam eden Gömükan Barajı, Mereş merkezli 6 Şubat’ta yaşanan depremde birçok evin ağır hasar aldığı bölge halkının yaşamını daha da zorlaştırıyor. Girlevik ve Çatderesi sularının Gömükan Barajı’na akıtılması ise halkın geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığı, özellikle de tütün yetiştiriciliğini tamamen bitme noktasına getireceği ifade ediliyor. Yaylakonak Beldesi’nde bir de inşaatı devam eden Uzunköy HES projesi var. 

Depremde birçok evin yıkılması ve hasar görmesi sonrasında belli ölçüde göçün yaşandığı bölgede barajın tamamlanmasının ardından 8 köyün sular altında kalacağı ve doğa tahribatı yaşanacağı belirtiliyor. Depremin ardından, baraj ve HES projeleri ile göçe zorlanan halk, “Bir yandan deprem bir yandan baraj ne yapacağımızı bilmiyoruz” sözleri ile tepkisini dile getiriyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından yapılan barajın köyü sular altında bırakmasından kaynaklı köyün daha yüksek bir yere taşınacağı sözü verildiğini belirten köy sakinlerinden Melahat Can, fakat bu konuda da adım atılmadığının altını çiziyor.

‘İnşa edilecek köyü dair yıllardır bir adım atılmadı’

Barajın yapılması ile köyde ciddi bir göçün yaşandığına yer veren Melahat Can, “Şu an baraj çalışmaları sürüyor onların bize dediğine göre iki yıl içerisinde köyü boşaltmamız gerekiyor. Sözde yukarıda bir alan belirlenip yeni bir köy inşa edilecek ama henüz hiçbir çalışma yok. Biz barajın yapılmasını istemesek de artık yapacaklar. Kaç yıldır sürekli bu barajdan bahsediyorlar. Baraj nedeniyle buradan yüzlerce insan göç etmek zorunda kaldı. İnsanlar köy sular altında kalacağı için kalkıp şehirlere gittiler. Eskiden burası insanlarla doluydu ama şimdi kimse yok” şeklinde konuştu.

‘Köyümüz su altında kalacağı için yeni ev yapamıyoruz’

Köyün sular altında kalma riski nedeniyle depremden hasar alan veya yıkılan evlerinin yerine yeni bir evde yapamadıklarını belirten Melahat Can, “Her anlamda çok mağduruz” diyerek yaşadıkları zorluklara dikkat çekti. Köyün taşınacağı iddia edilen yerde suyun bulunmadığına, yaşadıkları su sorununun barajdan sonra daha da derinleşeceğine vurgu yapan Melahat Can, “Bu depremden biz de çok ciddi zarar gördük. Evlerimiz ya yıkıldı ya da hasar aldı. Hasarlı evlere giremediğimiz için çadırlarda kalıyoruz, hepimiz mağduruz. Depremin yanında bir de bir baraj derdimiz var. Bu baraj yüzünden yıkılan evlerimizin yerine yeni bir evde yapamıyoruz. Bu barajla bir köy yok olacak, çözüm için sundukları köy taşınması fikrinde de henüz net bir şey yok.  Ne olacağını hiç bilmiyoruz sadece bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

‘Verdikleri para yeni ev inşasına yetmez’

Barajdan kaynaklı su altında kalacak evleri yerine verilen paraların bir ev temeli için bile yeterli olmayacağının altını çizen Melahat Can son olarak şu ifadelere yer verdi: “Hayatımız daha da kötü olacak o yüzden bir an önce düzenimizi kuralım diyoruz. Düzenimizi kurup tütün ekmek istiyoruz ama tütün ekecek alan dahi kalmadı. Burada su kıtlığımız çok ciddi bir boyutta neredeyse her yaz su sorunu yaşıyoruz. Bir ay sonra hiç sular akmayacak. Su ve barajın üzerine bir de deprem hepimize büyük zarar verdi. Köyün su altında kalması nedeniyle insanlara para verdiler ama çok az verdiler. Biz verilen parayı kabul etmedik. Verdikleri para ile şimdi bir evin temelini dahi atamazsın. Biz şimdi ne yapacağız hiç bilmiyoruz. Parayı alan gidip kendine Adıyaman’da ev yaptı ama hepsi depremde yaşamını yitirdi.”