Rîhan Temo: Savaş politikaları doğada büyük tahribatlar oluşturuyor
İktidarların savaş politikalarının doğada büyük tahribatlar oluşturduğuna dikkat çeken Kongra Star Ekoloji Komitesi Sözcüsü Rîhan Temo, deprem uyarısına rağmen Türk devletinin halkın güvenliğini sağlamadığını söyledi.
ROJ HOZAN
Qamişlo – Günümüzde doğaya karşı uygulanan yanlış politikalar büyük felaketlere neden oluyor. Kullanılan kimyasal silahlar, baraj yapımları, ağaçların kesilmesi, orman yangınları ve kullanılan birçok kimyasal madde doğaya önemli ölçüde uzun vadede geri dönülemez zararlar veriyor. İnsanlık depremlerden sel baskınlarına kadar tarihten bugüne büyük felaketler yaşarken, alınmayan önlemler nedeniyle can ve mal kayıpları insanların yaşamında büyük acıların oluşmasına neden oluyor. 6 Şubat tarihinde de Mereş ve Elbistan merkezli yaşanan iki deprem nedeniyle Türkiye, Kürdistan ve Suriye’de on binlerce insan yaşamını yitirdi, on binlerce insan da yaralandı. Depremde Suriye'nin birçok şehri ile Helep’in Eşrefiyê ve Şêxmeqsûd ilçeleri gibi kimi Kürt şehirleri de etkilendi. Depremde yaşamını yitirenlerin sayısı her geçen gün artıyor ve enkaz altında olan çok sayıda kişinin akıbeti ise hala bilinmiyor. Kongra Star Ekoloji Komitesi Sözcüsü Rîhan Temo, doğaya yönelik uygulanan yanlış politikaları ve deprem gibi doğal afetlerin oluşmasına yol açan nedenlere ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
‘Türkiye afetlere açık bir coğrafya’
Depremin doğal afet olduğunu belirten Rîhan Temo, “Ancak bu afetleri uyandıran ve artmasına neden olan etkiler insanların elleriyle oluyor. Dolayısıyla bundan bahsettiğimizde yüzlerce yıldır bu bölgelerde hüküm süren sistem, zihniyet ve siyasetin etkilerini de unutmamak gerekir. Bahsettiğimiz bu sistem tüm yol ve yöntemlerle doğayı kendi çıkarlarına göre kullanmaktadırlar. Özellikle doğa dengesinin olmadığı Türkiye gibi bir coğrafya afetlere açıktır. Bundan birkaç gün önce Türkiye ve Bakûrê Kürdistan’da yaşanan deprem Suriye ve Heleb’in Şêx Meqsûd ile Eşrefiyê gibi bölgeleri etkilediğini gördük” dedi.
‘Türk devleti bütçesini savaşa ayırıyor'
Devletlerin doğaya karşı uyguladıkları yanlış politikalara işaret eden Rîhan Temo, “Her yönetim öncelikle insan yaşamını korumalı. Ancak ne yazık ki başta AKP iktidarı olmak üzere mevcut hükümetler ve uluslararası sistemler tüm imkanlarını başka ülkelerin işgaline hizmet etmek için kullanıyorlar. Türk devleti komşu ülkelere yönelik saldırılarını sürdürürken, halkın hizmetinde kullanması gereken bütçesini de savaş politikalarına ayırıyor. Bu yüzden halkı etkileyen felaketlerin hazırlığı yapılmıyor” ifadelerinde bulundu.
‘Doğa insan eliyle tahrip ediliyor’
Baraj yapımlarının doğaya tahribatının büyük olduğuna dikkat çeken Rîhan Temo, “Doğa insan eliyle tahrip ediliyor. Bu felaketlerin en büyük sorumlusunun egemen sistemler olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle bölgelerdeki uluslararası sistemler mevcut teknoloji ve bilimi kendi hizmetine koymuş, toplumdan soyutlamış durumda. Önder Apo, ‘Yaşanan doğal felaketler doğa dengesinin bozulması sonucudur. Yine topluma yönelik teknolojinin çıkarlar doğrultusunda kullanılmasından kaynaklanmaktadır’ diyor. Bu şekilde devam edilmesi durumda insan yaşamını tehlikeye sokan daha büyük felaketler yaşanabilir” uyarasında bulundu.
‘Türk devleti deprem uyarısını dikkat almadı’
Türk devletinin Kürdistan’a yönelik kullandığı kimyasal silahlara işaret eden Rîhan Temo, bu kimyasal silahların doğada geri dönülemez olumsuz etkiler yarattığına vurgu yaptı. Rîhan Temo, “Kimyasal silahların etkisi yıllarca sürüyor. Bununla birlikte sıcaklık ve hava şartlarını da etkiliyor. Doğa kendisine yönelik bu uygulamaları kabul etmiyor ve açığa çıkan doğal afetlerle bunu gösteriyor. Üzerinde durulması gereken bir diğer konu ise devletin bu olaylara kayıtsız kalmasıdır. Depremden birkaç gün önce yabancı bir bilim insanı böyle bir durumun olacağı uyarısında bulundu. Ancak Türk devleti bunu dikkate almadı” şeklinde konuştu.
‘Önder Apo'nun ekoloji konusundaki görüşleri esas alınmalı’
Demokratik olmayan bir devletin ekolojik te olamayacağına işaret eden Rîhan Temo, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye tarihinde daha önce de depremlerin yaşandığını biliyoruz. İnsan güvenliğini sağlayan depreme dayanıklı yapılar inşa edilebilirdi ancak devlet bunu yapmadı. İnsanların tüm bu durumları da gözden geçirmesi gerekiyor. Doğanın da bir ruhu var bunun bilinmesi gerekiyor. Doğaya ekolojik olarak yaklaşmalıyız. Bu konuda Önder Apo'nun ekoloji konusundaki görüşlerini esas alabiliriz. Biz doğayı korursak doğa da bizi korur. Belediyeler ve denetleme kurulları inşatları devam eden yapılar üzerinden incelemeler yapmalı ve insanları afetlerden koruyabilecek yapılar inşa edilmeli.”