Libya'nın yeraltı suyu sıkıntısı ciddi boyutlara varıyor
Yeraltı suları konusunda zengin olmayan Libya’da bilinçsizce tüketilen su ve endüstriyel kirliliğin yarattığı etki giderek su kaynaklarını azaltıyor. Uzmanlar toplumun su kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
İBTİSAM AXFİR
Bingazi- Endüstrinin devasa boyutlarda büyümesi doğal dengenin bozulmasına ve ekolojik sistemin yıkımına yol açıyor. Su kaynaklarının kirlenmesinin birçok sebebi var ancak en önemlisi endüstriyel atıkların, kimyasalların doğaya kontrolsüz salınması bu durum bütün canlıların yaşamlarını büyük tehlike altına sokuyor. Yapılan araştırmalara göre Libya, dünyada su kıtlığı çeken ülkelerden 15’inci sırada yer aldı.
Su kirliliği üzerine çalışmak
Bingazi Üniversitesi Fen Fakültesi Botanik Bölümü Profesörü Fayrouz Abdul Qader Al-Araibi, su kirliliği üzerine çalışmalarının olduğunu belirterek, “Araştırma ve çalışma için su kirliliği konusunu seçmek, insan, hayvan ve bitki yaşamı ve genel olarak ekosistemler üzerindeki çevre ve sağlık açısından büyük önem taşıyordu bu nedenle bu alanı seçme gereği duydum. Şu anda Bingazi'deki hastanelerde çalışıyorum, sağlık tesisleri üzerinde çalışmayı seçtim çünkü bunlar en önemli, hassas ve kirlilikten etkilenen tesisler” dedi.
Fayrouz Abdul Qader Al-Araibi “Yakın zamanda yayınlanan bir rapora göre Libya kişi başına su tüketimi açısından günde yaklaşık 2 bin 390 litre ile dünyada diğer ülkeler arasında15’inci sırada yer alıyor” diyerek, bu oranın da başka ülkelere göre su tüketimi açısından üç katına denk geldiğini belirtti.
‘Su tasarrufu konusunda farkındalık yok’
Libya'daki ana su kaynağının yaklaşık yüzde 80 oranında yeraltı suyu olduğunu kaydeden Fayrouz Abdul Qader Al-Araibi başka su kaynaklarının bulunmadığını ve bu durumun gelecek açısından kuraklığa yol açabileceğine dikkat çekti. Fayrouz Abdul Qader Al-Araibi korkutucu tüketimin nedenlerinden birinin de su tasarrufunun önemi konusunda halk arasında farkındalığın olmadığını sözlerine ekledi.
Libya'nın az yağış alan bir ülke olduğunu vurgulayan Abdul Qader Al-Araibi şunları belirtti: “ Libya su kaynakları açısından zengin değil. Tarım ve sanayinin yol açtığı kirlilik kaynakları var. Tarımsal kirlilikten çiftçinin kendi atıklarının suya sızdığı yüksek oranda kimyasallara dayanan aşırı gübre kullanımını kastediyoruz ve bu atık sızdığında, kesinlikle oksijen yüzdesini azalttığı ve dolayısıyla suda yaşayan organizmaların yaşamını etkilediği için olumsuz bir etkiye sahiptir. Sanayi daha yüksek kirlilik oranına sahiptir. Fabrika atıkları ve kanalizasyonun cıva ve kurşun gibi ağır metallerin yanı sıra petrol atıkları içeriyor. Bu kirleticiler toplumdaki bireylerin sağlığı üzerinde kesinlikle büyük bir etkisi var. Su kirliliği nedeniyle yaygınlaşan bakterilerin insan sağlığı üzerinde etkisi var ve bu suyun analizlerini yaptığımda, farklı bağırsak enfeksiyonlarına çoğu hastalığa neden olan farklı bakteri türleriyle kirlenme yüzdesinin çok büyük olduğunu gördüm.”
‘Su kullanımı konusunda belli eğitimler verilmeli’
“Libya dünyada suya vergi uygulamayan tek ülke, yani su tüketimi tamamen serbest ve bu da tüketime dikkat edilmesi konusunda farkındalığını azaltıyor” diyen Abdul Qader Al-Araibi devamında şöyle konuştu: “ Toplumun su kullanımının azaltılması ve kirlilikten korunması konusunda eğitimlerden geçmesi gerekiyor. Üniversite öğrencileri tarafından farkındalık seminerleri ve çalıştaylar düzenlenerek bu konuya dikkat çekilmeli.”
Abdul Qader Al-Araibi Libya'da gelişmiş su arıtma ve sterilizasyon yöntemlerinin bulunmadığını kaydederek, “Şu anda kullanılan yöntemler, ‘klorlama’ ve kirlenmeden sağlıklı sonuçlar veren numunelerden elde edilen sulardır, gelişmiş su arıtma teknikleri yoktur” dedi.