Libya’da ilham veren hikâye: Doğa için çözüm üretiyor

Libya’da çevreyi ve tarımı koruyan, ilham verici kadın modeller öne çıkıyor. Bu kadınlardan biri olan Salma el-Akuri çalışmalarıyla özellikle çevre konusunda farkındalık yaratmaya çalışıyor.

İBTİSAM AXFİR

Bingazi- Libya’da kadın araştırmacılar, ister doğa bilimlerinde isterse akademik alanlarda olsun, sahada çalışırken katmerli zorluklarla karşılaşıyor. Salma Ferac el-Akuri, bu engeli aşmayı seçti. Libya’daki tarım ürünlerini ve biyolojik çeşitliliği tehdit eden gümüşi yabani patlıcan üzerine yaptığı araştırma, cesaret ve bilimsel azmin nadir bir bileşimini ortaya koyuyor.

En tehlikeli istilacı bitkilerden biri üzerine araştırması

Bingazi Üniversitesi Fen Fakültesi’nde Bitki Çevre Bilimleri alanında yüksek lisans yapan Salma el-Akuri’nin tezi çok önemli bir konuyu ele aldı. Salma el-Akuri araştırmasıyla ilgili şunları söylüyor:

“Çalışmam, gümüşi yabani patlıcanın kontrolünde iki herbisitin etkinliğini değerlendirmeye odaklandı. Bu bitki Libya’ya ulaşan en tehlikeli istilacı türlerden biridir. Şimdiye dek onu yok etmek için etkili bir çözüm yok. Ancak araştırmam sayesinde yetkili kurumların bu sorun için köklü bir çözüm bulmalarına katkı sağlayacak sonuçlara ulaştım.”

Salma el-Akuri konuyu seçme gerekçesini şöyle açıklıyor:

“Bu bitki, çevresindeki bitkilerin büyümesini engelleyen kimyasal maddeler salgılıyor, böylece geniş alanları hızla işgal ediyor. Ayrıca bu bitkinin tohumları, buğday ve arpa gibi yerli tohumları yok ediyor ve tohum stoklarını azaltıyor. Bu da çiftçiler için büyük bir sorun.”

Salma el-Akuri'ye göre bitki, ekinlerde %75’e varan kayıplara yol açıyor, otçul hayvanlar için zehirli, zararlı ve hastalıkların yuvası haline geliyor, biyolojik çeşitliliği azaltıyor ve böylece insan yaşamını da etkiliyor.

Zorluklar ve kişisel deneyimi

Salma el-Akuri, elde ettiği verilerin Libya’da ulusal bir mücadele planına temel oluşturabileceğini, en etkili yöntemin bitkinin erken evrede kimyasal ve mekanik yollarla yok edilmesi olduğunu vurguluyor. Arazi çalışmalarını akşamüstü ıssız bir vadide tek başına yürüten Salma el-Akuri,en büyük engellerden birinin yöre halkı olduğunu söylüyor: 
“Beni büyücülük yapmakla suçladılar, hatta bir defasında askeri birliklere şikâyet ettiler. Çalışmamı sürdürürken sürekli insanlara kendimi açıklamak zorunda kaldım.”

Bir seferinde, işaret koyduğu kareler bölgedeki biri tarafından sökülüp yırtıldı ve bütün emeği boşa gitti. Yaşadığı hayal kırıklığına rağmen çalışmasını tamamladı. Salma el-Akuri, Libya’da istilacı bitkilerle mücadeleye yönelik ulusal bir strateji olmadığını hatırlatıyor ve çalışmasının bu alanda Libya’daki ilk kimyasal kontrol araştırması olduğunu vurguluyor. Ancak en büyük ihtiyacın toplumsal farkındalık olduğuna dikkat çekerek “Toplumun bilimsel saha çalışmalarının değerini anlaması gerek. Bu bilinç hem kadın hem erkek araştırmacılar için sahayı kolaylaştıracaktır. Bizim en büyük eksiğimiz bu farkındalık” diyor.