'Enkazların kaldırılmasına dair bilimsel ve ekolojik çözüm üretilmeli'
Semsûr'da kaldırılan enkazların dere yataklarına dökülmesinin suç olduğunu belirten İklim Adaleti Koalisyonu’ndan Melis Tantan, daha fazla risk oluşmaması için atıklara dair bilimsel ve ekolojik bir çözüm üretilmesi gerektiğini vurguladı.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Semsûr- Yaşanan depremin ardından binlerce binanın yıkıldığı Semsûr kent merkezinde iki haftaya yakındır enkaz kaldırma işlemi yapılıyor. Arama çalışmalarının bittiği ve “2 veya 3’ncü kez kontrol edilmiştir” ifadelerinin yer aldığı binalarda yıkım ve moloz kaldırma çalışmaları devam ederken, moloz kaldırma işlemi sırasında çıkan tozlar için herhangi bir önlem alınmıyor.
Kaldırılan moloz ve hafriyatlar Petrol Mahallesi'nde bulunan ve Karakaya barajını besleyen bir dere yatağına atılıyor. Dere yatağı boyunca molozların dolduğu alanda dakikada 3 kamyon boşaltım yaparken alanda bulunan iki dozer ise dökülen enkazları dere yatağına itiyor. Koca bir enkaz mezarlığına dönüşen dere yatağına hafriyat dökümü dur durak bilmezken, kentte halen yıkılmayı bekleyen yüzlerce bina var.
'Suç mahalleri erkenden kaldırılmak istendi'
Kent merkezine gelerek hem enkaz kaldırma çalışmalarını hem de enkazın döküldüğü dere yatağında incelemelerde bulunan İklim Adaleti Koalisyonu’ndan Melis Tantan, hafriyatların dere yatağına dökülmesinde sorumlu olan kişilerin suç işlediğini söyledi. Yaşanan durumun hem insan hem de çevre sağlığı açısından çok ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Melis Tantan, “Adıyaman’da enkazlar çok erken zamanda kaldırılmaya başlandı. Ne yazık ki insanların cenazelerinin içinde bulunduğu enkazlar da bir moloz yığını hafriyata dönüştürüldü. Enkazların bir suç mahali olduğuunu söylüyoruz. Bu suç mahali bir an önce yok edilmeye çalışıldı. Bunun için erkenden en yakın yerlere molozlar döküldü” dedi.
'Kimyasallar suya, toprağa,havaya karışıyor'
Molozların döküldüğü yerin birçok kente içme suyu sağlayan Karakaya barajına ulaşan bir su havzası olduğunu ifade eden Melis Tantan, “Çok erken günlerden beri bu hafriyat kaldırma işlemi bu dere yatağına bırakılmaya başlandı. Karakaya barajı da bölgede bulunan kentlerin içme suyu kaynaklarından bir tanesi. Enkazlarda yer alan asbest gibi birçok kimyasalın hem suya hem toprağa hem de havaya karışmasına sebep olan bir enkaz kaldırma çalışmasına tanıklık ediyoruz” şeklinde konuştu.
'Sorumlular suç işliyor'
Yaşanan durumun sadece Semsûr değil tüm bölgenin halk ve çevre sağlığını tehdit ettiğini aktaran Melis Tantan konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Bu sadece bu kentte değil enkaz kaldırma çalışmalarının yaşandığı diğer illerde de benzer süreçler yaşanıyor. Su havzalarında boşluk olan yerlere enkazlar taşınıyor. Aslında atık yönetmeliğine göre bu alanların önceden belli olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuyla ilgili sorumluluğu olanlar, yetkililer burada bir görevi ihmal suçu işliyorlar. Aynı zamanda görevi kötüye kullanıp halk ve çevre sağlığını olumsuz yönde işleyen bir suç da işliyorlar.”
'Bilimsel ve ekolojik temelde bir çözüm üretilmeli'
Yaşanan durumun daha fazla risk barındırmaması için atıkların yönetilmesine dair bilimsel ve ekolojik temelde bir çözüm üretilmesi gerektiği çağrısında bulunan Melis Tantan son olarak şunlara dikkat çekti: “Su yataklarının ve diğer doğal yaşam alanlarının buralarda korunma alanı olarak tutulması gerekiyor. Bu bugünden yarına önleyemeyeceğimiz bir sağlık riski yaratıyor. Doğanın tahribatı açısından da yarınlara olumsuz bir etki bırakacak.”