Ekolojistler: Kurdistan’da rant ve insansızlaştırma politikası topyekûn uygulanıyor

Hesandin Yaylası’ndaki maden projesine karşı ortak ses çıkarma ve halkın mücadelesinin yanında yer alma çağrısında bulunan ekolojistler, bütün kesimlerin yönünü Pasur’a dönmesi gerektiğini dile getirdi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Amed’in Pasur (Kulp) ilçesinde bulunan Hesandin Yaylası’nda yapılmak istenen maden projesine karşı halkın direnişi devam ederken, ortak mücadele çağrısında bulunan ekolojistler, bütün doğa savunucularını halkla dayanışmaya davet etti.

Yürütülen topyekûn talan politikasına karşı halkla beraber mücadelede yer alacaklarını belirten Ekoloji Derneği Üyesi kadınlar, “Rant ve insansızlaştırma politikalarına karşı buradayız” derken,

‘Arılarımız ve hayvanlarımız yok olacak’  

   

Yaylaya çıkan köylülerden Tenzile Aslan, yaylada yaptıkları arıcılık ve hayvancılıkla geçimlerini sağladıklarını ifade etti. Bu şekilde yıllardır çalıştıklarını ve yaylanın kendileri için vazgeçilmez bir alan olduğunu aktaran Tenzile Aslan, “Biz kadınlar her yaz buradayız. Bizim arılarımız ve hayvanlarımız burada. Şimdi burası gitse biz ne yiyip içeceğiz. Gelecek olan şirket kendine para kazanıp, zenginliğine zenginlik katacak. Bizler ise elimizdeki işten de olacağız, daha da yoksullaşacağız. Bizim başımızı da kesseler burayı vermiyoruz. Burası bizim her şeyimiz; evimiz, işimiz ve çocukluğumuz. Burayı kendi çocuklarımıza da bırakmak için bu madene geçit vermeyeceğiz” dedi.

‘Burada tek amaç rant ve sermaye değil’  

    

Ekoloji Derneği Üyesi Gülistan Baran ise “Kürdistan coğrafyası topyekûn bir eko kırım projesi adı altında yok edilmek isteniyor” sözleri ile yaşanan talana dikkat çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün sadece Hesandin’de değil, dört bir yanda bu eko kırım projesi yürütülüyor. Burada amacın sadece rant ve sermaye olmadığını iyi biliyoruz. Burada köylüleri yerinden göçertmek, insanları yerinden ederek bu toprakları insansızlaştırmak amaçlanıyor. Politik olan bir ilçeyi ve köylüleri kentlere göç ettirerek asimile etmek de amaçlanıyor. Bu politikalardan kaynaklı Pasur halkının yürüttüğü direniş çok anlamlı ve değerlidir. Bizler bu kırımlara karşı halkın yanında olmaya devam edeceğiz.”

‘Bu sese ses verilmeli’ 

   

Ekoloji Aktivisti Çilem Aydın ise rant ve talan politikasına karşı Pasur halkının yanında yer alacaklarını aktardı. Bütün kesimlere dayanışma çağrısında bulunan Çilem Aydın, şunları söyledi: “Bizler halka destek olmak için yaylaya geldik ve bu süreçte mücadelelerinde yan yana yürüyeceğiz. Burada açılacak maden ocağı sadece bu yaylayı değil, bu toprakların hepsini etkileyecek. Burası birçok köyün su kaynağının olduğu yer, burada maden ocağının çıkma riski ile su kirlenecek ve hem insanlar hem de hayvanların içme suyu kirletilecek. Burada bin bir çeşit endemik bitki türü var. Yüzlerce yabani hayvanın yaşam alanı yok edilecek ve doğa kirletilecek. Bu talan Kürdistan’da yeni olan bir şey değil, insansızlaştırma politikası yıllardır sürüyor. Köyler boşaltıldı, insanlar evlerinden uzak kaldı yine güvenlik adı altında barajlar yapıldı. Şimdi de maden ocakları ile buraya daha fazla zarar vermek istiyorlar. Burada doğa tahrip edilmek isteniyor. Bizler ekolojistler olarak, buradaki doğa kıyımına asla izin vermeyeceğiz. Ne gerekiyorsa yapacağız. Halkın yanında mücadelemizi sürdüreceğiz.”