“Ağaç kıyımına hep birlikte dur demeliyiz”

Türkiye’nin Federe Kürdistan ve Kuzey Kürdistan’da ağaç kesmesine tepki gösteren Mexmûr’daki mülteciler “Herkesin bu kıyıma dur demesi gerekir” dedi.

ROJEVÎN RÛBA

Mexmûr – Son iki yıldır soykırım ve işgal politikaları nedeniyle Kürdistan'ın doğası talan ediliyor. Her yeni ağaç kesme görüntülerinde Şırnak’ın çöle dönüştüğü görülüyor. Cudi, Gabar Dağında, Şirnex’in Besta Bölgesinde, iki yıldır askerlerin gözetiminde kurucular tarafından ağaçlar kesiliyor. Özellikle Besta bölgesindeki Keniyamir, Birateto, Birapeso, Deyndarok, Cinîwer, Belûzer, Rîsor, Serêrû, Tîkera, Qûrteka Peşya, Girêdayincê, Şerevan, Xirtkbestê ve Navyanê köylerinde ağaçlar kesiliyor ve doğa talan ediliyor. “Güvenlik” gerekçesiyle başlatılan ağaç kıyımı aralıksız sürüyor.

Diğer illere satılıyor

Şırnak Barosunun hazırladığı rapora göre 7 ay içerisinde ormanlık alanların yüzde 8’i yok edildi. Rapora göre ormanlar kesildikten sonra ağaçlar 20-25 tonluk kamyonlar ile Cizre ilçesi üzerinden piyasa değerinin çok altında çevre illere ve Kayseri, Gaziantep, Osmaniye gibi başka yerlere gönderilmektedir. Köylerinin yakılması ve gördükleri zülüm nedeniyle Kuzey Kürdistandan göç etmek zorunda kalan ve şuan Mexmûr Göçmen Kampından kalan anneler, ağaç kıyımına ilişkin ajansımıza konuştu.

“Kürdistan ağaçlarından dahi korkuyorlar”

Oznûr Mamxûrî adındaki anne, “Sözde devlet doğanın katledilmesine karşı. Ancak söz konusu Kürt olunca doğalarını bile katlediyorlar. Geçmişte tek bir ağacın kesilmesine izin vermeyen Türk devleti bugün Cudi dağları, Şırnak doğası ve tüm Kürdistanı katlediyor, ağaçları kesiyor. Ormanları yakıyor. Türk devleti, insan haklarını savunduğunu ve katletmeye karşı olduğunu söylüyor. Ancak kendi ülkesinde kendi eli ile ağaç kesiyor. Binlerce Kürt köylerini yaktı ve binleri göç ettirdi. Bizler binlerce kişi Türk devletinin baskısı yüzünden Mexmûr’e göç ettik. Köylerimizi yakan Türk devleti, şimdi de Kürdistan’ın doğasına göz dikmiş, doğayı katlediyor. Bu büyük bir utançtır. Kürdistan’da tek bir ağacın yeşermesine izin vermiyor. Bu da Türk devletinin Kürdistan’ın ağaçlarından dahi korktuğunu gösteriyor” dedi.

“Herkes kıyıma dur demeli”

Türkiye’nin sadece Kuzey’de değil Federe Kürdistan’da da doğayı katlettiğini anımsatan Oznûr Mamxûrî, “Çetelerin eli ile Başûr doğasını talan ediyor. Kürdistan’ın tüm ağaçlarını kesmiş ve kamyonlarla Bakûrê Kurdistan’a götürmüş. Bu bizim için büyük bir utanç. Ancak Başûrê Kurdistan yönetimi buna sessiz kalıyor. Bizler Bakurê Kurdistan yurttaşları olarak Türk devletinin yaptığını kınıyoruz. Halkın ağaç ve orman kıyımına karşı çıkması gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Kimyasal kullanıyorlar”

Cudî dağının kutsal bir dağ olduğunu ifade eden Fadîla Pîranî ise “Kutsal bir dağdır. Kürtler için de önemli bir dağ. Türk devleti Cudi dağındaki ağaçları kesmeye başladı. Doğayı yok etmek istiyor. Besta bölgesini ben görmedim ama büyüklerimiz oranın güzelliğinden hep bahsediyorlardı. Türk devleti bu güzelliği yok ediyor. Vicdan sahibi Kürtlerin zulüm ve kıyımı kabul etmeyeceğine inanıyoruz. Türk devleti sadece gerilla değil Kürdistan’ın toprağına bile tahammül edemiyor. Bu yüzden Kürdistan doğasını yo ediyor, bombalıyor ve yakıyor. Kullanılan kimyasallar yüzünden yakılan yerlerde yeniden ağaç yeşermiyor. Tüm halkın buna karşı ayağa kalkması gerekiyor” ifadelerini kullandı.