Siyaset/Erkek,Yargı/Erkek, Fail/Erkek: 18 yılda 6 bin 759 kadın katledildi -3

“Hükümet kadın katliamlarını önleyemediği için istifa etmeli” Failler iktidarın hem söylemleri hem de pratiklerinden cesaret alıyor. Artık mahkeme salonlarında katiller iktidarı referans göstererek savunmalarını veriyor. “AKP’nin kadın politikaları ülkeyi nasıl yönlendiriyor?” sorusu üzerinden süreci ve özellikle artan kadın katliamlarını değerlendiren HDP Diyarbakır Milletvekilli Remziye Tosun, hükümetin kadın katliamlarını önleyemediği için istifa etmesi gerektiğini söyledi.

“Hükümet kadın katliamlarını önleyemediği için istifa etmeli”

Failler iktidarın hem söylemleri hem de pratiklerinden cesaret alıyor. Artık mahkeme salonlarında katiller iktidarı referans göstererek savunmalarını veriyor. “AKP’nin kadın politikaları ülkeyi nasıl yönlendiriyor?” sorusu üzerinden süreci ve özellikle artan kadın katliamlarını değerlendiren HDP Diyarbakır Milletvekilli Remziye Tosun, hükümetin kadın katliamlarını önleyemediği için istifa etmesi gerektiğini söyledi.

MADİNE MAMEDOĞLU

Haber Merkezi - Türkiye ve Kürdistan’da son yıllara oranla kadın katliamlarında ve şiddetinde büyük bir artışın yaşandığına değinen HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, yaşanan ölümlerin politik olduğunu belirtti.

Remziye Tosun, iktidarın attığı adımlar ve yürüttüğü politikalar ile kadına şiddetin önünü açtığını ifade etti.

“Ölümlerin bu kadar yoğun olduğu bir dönemde bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekildiler. Geri çekilen imzanın ardından sadece 24 saat içerisinde 6 kadın erkekler tarafından katledildi. Failler iktidarın hem söylemleri hem de sözleşme gibi pratiklerinden cesaret alıyor. Aldığı cesaret yargıda gördüğü cezasızlık ile de en üst seviyeye çıkıyor. Fail erkekler ‘ben her şeyi yaparım bana bir şey olmaz’ diyerek hareket ediyor. Ya da işleyeceği suçun yargı boyutunu ne kadar ceza alabilirim kısmına bakıp suç işliyor.”

“Kadınların köle olmasını istiyorlar”

Kadın cinayetlerini önleyemedikleri için hükümetin istifa etmesi gerektiği çağrısında bulunan Remziye Tosun şunları söyledi:

“İktidar evde oturan, yemek yapan ve sadece erkeğin ne dediğine bakacak bir kadın profili yaratmak istiyor. Onların buna karşı çalışmaları var ama kadınlar da yıllardır bu anlayışa karşı boyun eğmedi hep mücadele etti. Var olan bu baskı ve yasakların içinde nefes almak için direniyor. İktidar ülkede yaşayan bütün kadınların köle konumuna gelmesini istiyor.”

Günümüzde kadınların ne evde ne sokakta ne de çalıştıkları alanda nefes alamadıklarına vurgu yapan Remziye Tosun, yaşam alanı daralan kadınların ölüme sürüklendiğini ifade etti.

“Arka perdede toplumsal kriz var”

Son dönemde artan intihar ve şüpheli kadın ölümlerinin arka perdesinde toplumsal kriz olduğuna dikkat çeken Remziye Tosun, “Son süreçte artan kadın intiharlarının farkındayız. Hiçbir kadın yaşamında her şey yolundayken ölümü seçmez. Bu kadınların hepsi ölüme zorlanıyor. Kadın intiharlarının öncesi de sonrası da araştırılmalı. Bu ölümlere neden olan kişiler cezalandırılmalıdır. Dört gün içerisinde Diyarbakır ve Urfa’da 6 kişi hayatına son verdi. Kürdistan’da artan bu intiharlarda politiktir” diye konuştu.

“Kapatılan kurumlar halka nefes aldırıyordu”

Baskıların yanı sıra kayyımların da yaşanan bunalımda payı olduğunu vurgulayan HDP Milletvekili Remziye Tosun, kayyımlar atanmadan önce bölgede kadınların ve gençlerin nefes aldıkları kurumların olduğunu belirtti. Kapanan kurumlarla halka çözüm olan kapılara kilit vurulduğunu ifade eden Remziye Tosun, bugün partilerinin uyuşturucu ve fuhşa karşı yaptığı çalışmaların da kriminalize edildiğini söyledi. Remziye Tosun konuşmasının devamında şunları ifade etti:

“Kayyımlardan önce Kürdistan’da kadın ve kültür kurumları vardı. O süreçte yapılan çalışmalar ve etkinlikler ile kadın ya da gençlerin gidecek bir kapısı vardı. Gençler hem kültür sanat hem de spor alanında çalışmalar yürütüyordu. Kayyımlar atandıktan sonra kadın kurumları da kültür kurumları da kapatıldı ya da işlevsiz hale getirildi. İnsanların nefes alabildikleri tek yer de yok edildi. Kayyımlar bugün ne şiddet gören kadınlara ne de işsiz gençlere yönelik bir çalışma yürütmüyor. Halkı adeta havasız bıraktılar. Gençler bu şekilde madde bağımlılığı ya da farklı kötü alışkanlıklara yöneliyor. Bu da bölge insanımızı bunalım ve çıkmaza sürüklüyor. Artan bu alışkanlıklara karşı mücadele eden gençlerimiz bile kriminalize ediliyor. Öyle bir şey ki devlet bölgede gençlerin ya da kadınların siyaset dışında istediği her şeyi yapmasını sadece izliyor. Yaptıkları özel savaş politikaları ile toplumsal anlamda tabanda ki insanımızı yozlaştırmak istiyorlar.” 

BİTTİ