Tunuslu kadınlar ‘Dönüyoruz’ diyerek yeni bir direniş hattı oluşturuyor

Tunus Demokrat Kadınlar Derneği üyeleri, devlet baskısı ve dernek merkezlerinin kapatılmasına karşı “Râci‘ât - Yeniden Dönüyoruz” kampanyasıyla sivil ve siyasi alana geri dönüyor.

NAZİHA BOUSSAİD

Tunus- Tunus Demokrat Kadınlar Derneği üyeleri, dernek merkezlerinin kapatılması ve sivil alandaki baskılara rağmen “Râci‘ât - Yeniden Dönüyoruz” sloganıyla yeni bir kampanya başlattı. Kadın hakları savunucuları, bu kampanyayla birlikte susturulmaya, kamusal alandan dışlanmaya ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı yeniden örgütlenme ve direniş çağrısı yapıyor. Dijital medyada geniş yankı bulan kampanya, Tunus’taki kadın mücadelesinin sönmediğini bir kez daha gösterdi.

Feminist aktivist Nâ’ila Zoughlami, kampanyayı desteklediğini belirterek, bu kampanyanın, Tunus Demokrat Kadınlar Derneği üyelerinin, baskı ve dernek merkezlerinin kapatılma girişimlerine rağmen, yeniden sivil ve siyasi mücadele alanlarına dönüşünü temsil ettiğini söyledi. Kampanya dijital medya platformlarında geniş yankı uyandırdı. Farklı düşünce ve siyasi eğilimlerden birçok kadın, derneğin Tunuslu kadınların haklarını savunmadaki tarihsel rolüne ve kesintisiz mücadelesine duydukları saygı nedeniyle kampanyaya destek verdi.

‘Merkezlerimiz kapatılsa da yeniden döneceğiz’

Kampanyanın amacı hakkında konuşan ve “Râci‘ât” kampanyasını destekleyen feminist aktivist Nâ’ila Zoughlami, şunları söyledi:

“Bu kampanya, Tunus Demokrat Kadınlar Derneği’nin bir üyesi olan bir kadın mücadelecinin fikri olarak ortaya çıktı. Bu kampanya ile şunu söylüyoruz: Ağızlarımız kapatılamaz, susturulamayız, merkezlerimiz kapatılsa da yeniden döneceğiz. Dönüyoruz, şiddet gören kadınları karşılamaya, merkezlerimize, sivil ve siyasi yaşama dönüyoruz. Direneceğiz, teslim olmayacağız. Kapılar kapatılsa bile biz varız; sahada varız, özgürlüğü savunmak için varız. Çünkü özgürlük bölünmez; kadınların ve insanın onuru da bölünmez.”

‘Haklarımızı savunmak için dönüyoruz’

Kadınların kazanımlarını koruyacaklarını ifade eden Nâ’ila Zoughlami sözlerine şöyle devam etti:

“Biz, ülkemizde yaşanan devrimlerle ve geçmişte çıkarılmış yasalarla kazandığımız tüm hakları savunmak için dönüyoruz. Bugün 2021 tarihli 37 sayılı ev işçileriyle ilgili anlaşmanın uygulanması için, kadına yönelik şiddetle mücadele yasası olan 58 sayılı kanunun etkin hale getirilmesi için dönüyoruz. Sokaklarda, bölgelerde, tüm merkezlerimizde düzenlenecek 16 günlük eylem sürecine katılmak, haklarımızı savunmak için dönüyoruz.”

‘Dayanışarak kazanacağız’

Derneğin yıllardır kadına yönelik şiddetle mücadele stratejisi yürüttüğünü, ancak bu kez bizzat devletin kendileri üzerinde şiddet uyguladığını söyleyen Nâ’ila Zoughlami, “Kapılarımız kapatıldı, seslerimiz susturulmak isteniyor, düşünce, ifade ve vicdan özgürlüğümüz kısıtlanıyor, gösteri düzenleme hakkımız engelleniyor. Biz bugün diyoruz ki: Özgürlük verilmez, alınır. Bu yüzden özgürlüğümüzü mücadelemizle, sokaktaki eylemlerimizle, konferanslarımızla, dayanışmamızla, şiddete maruz kalan tüm kadınlarla dayanışarak kazanacağız” şeklinde konuştu.

‘Teslim olmayacağız’

Nâ’ila Zoughlami ayrıca, şu anda aralarında avukatların, sivil toplum aktivistlerinin ve gazetecilerin de bulunduğu bazı kadınların hapiste olduğunu; onurlarına yakışmayan koşullar nedeniyle açlık grevlerine başladıklarını belirterek son olarak şunları dile getirdi:

“Siyasi görüşleri, basın açıklamaları, bir sözü mecazi olarak söyledikleri için tutuklanan tüm kadın ve erkek mahkumlarla dayanışma içindeyiz. Zorla sürgün edilen, aralarında Bouchra Belhaj Hmida’nın da bulunduğu kadınlarla dayanışma içindeyiz. Hiçbir ceza bizi mücadelemizden alıkoyamayacak. Kadına yönelik her türlü şiddete karşı sonuna kadar direneceğiz.”