Tunuslu kadınlar: Şiddete karşı sesimizi yükseltme zamanı

Tunus’ta kadına yönelik şiddetin artış gösterdiğini, hükümetin ise gerekli önlemleri almadığını belirten kadın aktivistler, “Sesimizi yükseltme zamanı” dedi. Kadınlar ayrıca, şiddete karşı merkezlerin açılması talebinde bulundu.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus - Yaşamın birçok alanından uzaklaştırılan kadınlar, erkek şiddetinin de hedefi haline geliyor. Bu ülkelerden biri olan Tunus’ta da kadın katliamlarında yaşanan artışa dikkat çeken kadın aktivistler, 2017 yılında yürürlüğe konulan şiddetle mücadele yasasına rağmen son bir yıl içerisinde 12 kadının aile içi şiddete maruz kaldığını söylüyor. Yaklaşık bir hafta önce Tunus’ta 40 yaşındaki Wafa El-Subeyî isimli bir kadın da evlendiği erkek tarafından yanıcı madde ile katledildi. Wafa El-Subeyî’nin katledilmesinin ardından alanlara çıkan kadınlar, Tunus hükümetini şiddetle mücadele etmeye çağırdı.

3 bin 161 kadın ihbarda bulundu

Tunus Kadın ve Aile Bakanlığı geçtiğimiz yıl Ağustos ayında bir rapor yayımladı. Rapora göre 2022'nin başından bu yana 3 bin 161 kadın maruz bırakıldığı fiziksel ve ekonomik şiddet nedeniyle ihbarda bulundu. Rapor, kadınlara yönelik saldırıların yüzde 70’inin evli oldukları erkekler tarafından gerçekleştirildiğine yer verdi.

‘Kampanyalar başlatılmalı’

Kadına yönelik şiddeti ve hükümetin bu durum karşısındaki yetersizliklerini anlatan Tunus Demokratik Kadınlar Derneği Başkanı Naîla Zuxlamî, öncelikle yaşanan şiddete karşı kampanyaların başlatılması gerektiğini söyledi. Naîla Zuxlamî, kadınların hedef alınması, haklarının ihlal edilmesinin suç olduğunu ve hükümetin bu durum karşısında gerekli önlemleri almadığını ifade eden Naîla Zuxlamî, “Gerçekleri dünyaya açıklamak için sesimizi yükseltme zamanı" dedi.

‘Eksiksiz bir strateji uygulanmalı’

Şiddete karşı mücadele yöntemlerinin olması gerektiğini sözlerine ekleyen Naîla Zuxlamî, “58 Sayılı Şiddetle Mücadele Yasası devreye girmeli ve eksiksiz bir strateji uygulanmalı. Bakanlığın resmi istatistiklerine göre failler genelde en yakındakiler oluyor. Kadınlar genellikle boşanma kararının ardından saldırıya maruz kalıyor” ifadelerinde bulundu. 

‘Pandemi ile birlikte şiddet 9 kat arttı’

Feminist insan hakları aktivisti Ahlam Bu Sirwal ise Covid-19 pandemisinin ardından yaşanan şiddet oranına dikkat çekti. Pandemi ile birlikte kadına yönelik şiddetin iki katına çıktığını kaydeden Ahlam Bu Sirwal, “Önceki yıllara oranla 9 kat arttı.  Tunus Demokratik Kadınlar Derneği olarak şiddete maruz kalan 2 bin kadına destekte bulunduk. 2022 yılının başından bu yana ise şiddete uğrayan 600'e yakın kadın bizlere başvuruda bulundu. Bizler de bu başvurular sonucunda kadınlara gerekli desteği sunduk” sözlerine yer verdi.

‘Şiddete karşı merkezler açılmalı’

Ahlam Bu Sirwal, kadına yönelik şiddetin tüm dünyada yaşandığını belirterek, erkek şiddetine karşı yıllar önce yasaların çıkarıldığını ancak bu yasalara rağmen şiddetin devam ettiğini söyledi. Ahlam Bu Sirwal, sözlerine şöyle devam etti: “Tunus'ta kadın sığınma evi olmadığı için 58 Sayılı Kanunun 26’ncı maddesi etkinleştirilmemiştir. Hükümet, özel bir dernek merkezi olan Bêtî’nin barınma merkezine güveniyor. Koronavirüs salgınının ardından Büyük Tunus’un Ben Erûs eyaletinde barınma merkezi kuruldu. Barınma merkezi küçük olduğu için sadece 14 kadını ağırlayabiliyor. Sidi bölgesinin başkentindeki en önemli merkez ise 30 kadının bulunduğu Sabta. Hükümet henüz şiddete karşı genel bir politika benimsememiştir. Şiddet gören kadınlara psikolojik ve manevi destek sağlamak için daha fazla merkez açılmalıdır.”