El Faşer kadınları: Yerinden edilme ve soykırım arasında acı ile direncin yolculuğu
RSF’nin El Faşer’in kontrolünü ele geçirdikten sonra, kadınlar ve çocuklar kendilerini ölüm, açlık ve işkence dolu tehlikeli bir yerinden edilme yolculuğunda buldular. Çektikleri acılar, sistematik etnik temizliğin kanlı bir kanıtı haline geldi.
MERVAT ABDÜLKADİR
Sudan- İki yıldan uzun süren kuşatma, açlık ve hastalıklara rağmen zafer ve umudu taşıyan El Faşer sakinleri, Hızlı Destek Güçleri’nin (RSF) kontrolü ele geçirmesiyle büyük bir felaketle karşı karşıya kaldı. Sudan ordusunun şehirden çekilmesinin ardından kadınlar, çocuklar ve yaşlılar haftalar süren zorlu bir yolculuğa çıkarak açlık, hastalık ve korku içinde hayatta kalmaya çalıştı.
Binlerce kişi yerinden edildi
Uluslararası Göç Örgütü’ne (IOM) göre, 26 Ekim’den bu yana Batı Sudan’ın Kuzey Darfur Eyaleti’ndeki El Faşer ve çevresinden 81 binin üzerinde kişi yerinden edildi. Yerinden edilenlerin çoğunu kadınlar, çocuklar ve yaşlılar oluşturuyor. RSF, kontrol altına aldığı bölgelerde sivillere karşı insan hakları ihlalleri yapmakla suçlanıyor.
Genç erkeklerin çoğu katledildi
IOM saha ekipleri, yollarda ciddi güvenlik sorunları yaşandığını ve hareketin bu nedenle engellendiğini bildiriyor. Yerinden edilen kadınlar, çocuklar ve yaşlılar, RSF tarafından yakalanan genç erkeklerin çoğunun etnik kökenleri nedeniyle katledildiği bir yolculuğun ardından Kuzey Eyaleti’nin Ed-Dabba bölgesine ulaştı. Yolculuk sırasında yaşanan zorluklar ve işkence izleri, kaçanların hala yaralarını taşıdığını gösteriyor.
Çadırlarda yaşam mücadelesi veriyorlar
Şehirden uzak alanlarda kurulan çadırlara yerleşen yerinden edilmiş kişiler, sert kış koşullarıyla mücadele ediyor. Yataksız ve sınırlı imkanlara sahip çadırlarda, hayırseverlerden sağlanan yiyecek, su ve temel ihtiyaçlarla yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar.
Ajansımız, yerinden edilmiş kadınların yürek burkan hikayelerini dinlemek için onları ziyaret etti, ancak bunlar bir film için senaryolaştırılmış senaryolar değil. Aksine, maruz kaldıkları taciz, tecavüz ve işkencelerin anlatımları. Bazıları, etraflarındaki her şeyden hala korktukları için kamera karşısında konuşmaktan çekindi.
Çocuklarının gözü önünde işkenceye maruz kaldı

Kadınlardan Hanan Adam Ismail, RSF’nin El Faşer’i kontrol altına aldığı gün yaşadıklarını anlattı. Hasta bebeğini ve diğer çocuklarını yanına alarak tehlikeli bir yolculuğa çıkan Hanan Adam Ismail, RSF tarafından durduruldu. Çocuklarının gözleri önünde dövülen, hakarete uğrayan ve işkence gören anne, kanlar içinde yola devam etmek zorunda bırakıldı. Yakınlardaki küçük bir köye varana kadar yolculuğunu sürdüren Hanan Adam Ismail, burada 20 gün kalarak hem kendi yaralarını hem de çocuklarının yaralarını tedavi etmeye çalıştı. Zorlu süreçte, yaşadıkları travmaların etkilerini hafifletmek ve çocuklarına geleceğe dair umut aşılamak için büyük çaba gösterdi. Hanan Adam Ismail’in hikayesi, El Faşer’den kaçan binlerce kadının ve çocuğun karşılaştığı işkence, şiddet ve korku dolu yolculuğun çarpıcı bir örneği olarak öne çıkıyor.
Katliam görüntüleri dijital medyada paylaşıldı
Sudan’ın El Faşer bölgesinde RSF, sivillere yönelik şiddet ve soykırım uygulamalarını sürdürüyor. Bir kaçış girişiminde, anneler çocuklarıyla birlikte fiziksel şiddete, işkenceye ve canlarına kast edilme tehdidine maruz kaldı. Anne, hasta küçük kızını kucağında taşıyarak Kuzey Eyaleti’ne ulaşana kadar günlerce çocuklarıyla birlikte yürümek zorunda kaldı. Dijital medyada paylaşılan videolarda, RSF’nin koyu tenli çok sayıda sivili katlettiği, köyleri tamamen yaktığı ve bu eylemleri kutlayarak övündüğü görüldü. İnsan hakları örgütleri, bu durumun soykırım ve etnik temizlik boyutuna ulaştığını bildiriyor.
RSF suçlarını gizlemek için cenazeleri toplu mezarlara gömdü
Sudanlı Doktorlar Ağı tarafından yayınlanan bir açıklamaya göre, RSF, El Faşer’de soykırım yapmakla suçlandı. Açıklamada, RSF'nin sivillere karşı işlenen suçları gizlemek için sokaklardan ve mahallelerden yüzlerce cenaze topladığı, toplu mezarlara gömdüğü ve diğerlerini yaktığı iddia edildi.
Günlerce yiyeceksiz yürümek zorunda kaldılar

Sudan’ın kuzeyindeki Şakra köyünden kurtulan Manal İbrahim, RSF’nin köye düzenlediği baskını ve yol açtığı dehşeti anlattı. Manal İbrahim, RSF’nin sivillerin mallarını çaldığını, sakinleri zorla tahliye ettiğini ve ardından köyü ile geride kalan insanları ateşe verdiğini söyledi. Manal İbrahim, köyleri yandıktan sonra bile RSF’nin kaçanları takip ettiğini, her yaklaşılan köyde erkekleri tutuklayıp katlettiğini aktardı. Defalarca köyleri yok edilen grup, Kuzey Darfur’dan kuzey Sudan’daki Ad-Dabbah bölgesine ulaşmak için günlerce yiyeceksiz yürümek zorunda kaldı. Bu süreçte sahip oldukları her şeyi kaybeden sivil halk, yol boyunca dayak, hakaret ve sürekli tacize maruz kaldı.
‘Yol boyunca fiziksel ve psikolojik işkence gördük’

Kuzey Darfur’dan Kuzey Eyaleti’ne yaklaşık bir ay süren yürüyüşle gelen Asma Ahmed, yol boyunca sözlü taciz, dayak ve psikolojik işkenceye maruz kaldığını anlattı. Asma Ahmed, tanık olduğu ve yaşadığı dehşet nedeniyle ayakta durmakta ve konuşmakta güçlük çektiğini belirtti. El Faşer’den yerinden edilen diğer sivillerin de benzer zorluklarla karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Bakanlık: En az 25 doğrulanmış tecavüz vakası belgelendi
Sudan Sosyal Refah Devlet Bakanı Salma Ishaq, El Faşer’in RSF tarafından ele geçirilmesinin ardından yaşanan insani krizi doğruladı. Bakanlık açıklamasında, özellikle kadınlar ve çocuklara yönelik ihlallerin sistematik etnik temizliğe işaret ettiğini vurguladı. RSF’nin El Faşer’e girdiği ilk günlerde korkunç katliamlar gerçekleştirdiğini doğrulayan Bakanlık, “Saldırılar sonucunda 300’den fazla kadın yaşamını yitirdi. Ayrıca en az 25 doğrulanmış tecavüz vakası belgelendi” diyerek, halen soruşturma altında olan başka vakaların da olduğunu kaydetti.